Examples of using "1000" in a sentence and their turkish translations:
1000 yıl sonra
böyle 1.000 kareniz olur.
Sana 1.000 $ borçluyum.
Bana 1,000 dolar borçlusun.
1.000'den 10.000'e kadar.
Sonra 1000 kişi daha.”
beli 300 belki 500 belkide 1000
1000 km fark var
Ben bin kişinin olduğu bir okuldan geliyorum.
...gezegenimiz karanlığa gömülür.
hızı 1000 kilometreye ulaşabiliyor
1000 yıl sonra verimli ateş yakabiliyoruz
Bir metreküp, 1000 litreye karşılık gelmektedir.
Tablo en az 1,000 dolara mal olacak.
1.000 kilometrekarede belki sadece on tane vardır.
15 yıl boyunca bin kişilik bir kasabada yaşadım.
güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta
şu an için günümüzde 1000 km kadar fark var
O, haftada en az 1.000 dolar kazanır.
Birinin ölmeden önce izlemesi gereken bin film vardır.
ES: İşte buradayım, yakın dostlarımdan yaklaşık 1000 tanesiyle TED'de
Şu anda Chang'ın okulu, 5'ten daha az kayıtlı öğrenci bulunduran,
Bangladeş'te bir tekstil fabrikası çöktüğünde 1000 işçiden daha fazlası öldü.
1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.
Beynimizde bir milyar hücre ve on trilyon bağlantı bulunuyor.
Longus ivedilikle 1000 Velite'sini yağmacılara saldırmak üzere nehrin karşısına gönderiyor.
Memlük sultanlığı 24 bölgeye bölünmüştü ve her bölgeden 1000 asker geliyordu
Japon balıkçılık filosu bilimsel araştırma bahanesiyle yılda 1000'den fazla balina yakalar.
1000 yılına gelindiğinde, Venedik Doçları kendilerine Dalmaçya Dükü de diyorlardı.