Examples of using "Cintura" in a sentence and their turkish translations:
- Onun dar bir beli var.
- Onun küçük bir beli var.
Belime kadar battım.
beli 300 belki 500 belkide 1000
Su belime kadar geldi.
Bel ölçün nedir?
ilginç değil mi?
Su onun beline kadar geldi.
O beline kadar çıplaktı.
Tom belden yukarısı çıplak.
O, kolunu benim belime koydu.
Adam beline bir silah taktı.
- O çocuk dizginlemek zorunda.
- O çocuk terbiye edilmek zorundadır.
Bu pantolon belde biraz çok dar.
Mary'nin beline kadar saçları var.
Kar seviyesi bele kadar. Gerçekten çok tuhaf.
Saçları beline inen bir kız gördüm.
Ve bundan sonra Sultan elçilerin tutuklanıp bellerinden kesilip sonrada kellelerinin