Examples of using "уступить" in a sentence and their turkish translations:
Tom hareket etmeyi reddetti.
sosyal yaşamda ve yönetimde yer vermekten
Çoğu zaman onların istediklerini vermek zorunda kaldık.
- Birisi dayanamayacak.
- Birisi patlayacak.
Yakında vazgeçebilirim ve onun yerine sadece şekerleme yapabilirim.