Examples of using "вместо" in a sentence and their turkish translations:
Onun yerine...
O benim yerime gitti.
Tom benim mekanıma gitti.
Tom senin yerine gidecek.
Onun yerine gideyim.
ve herkese fikirleri yerine
Oraya benim yerime o gitti.
O tereyağ yerine margarin kullandı.
Tom benim yerime oraya gitti.
Dayanıklılık uzmanı olmak yerine,
caddeler yerine yürüyüş alanları
Ağırlık için de taş kullanacağım.
Ağırlık için de taş kullanacağım.
ve şunları söyledi:
Ve o düzensiz hamle yerine...
Mary'nin yerine Tom gitti.
Onun yerine toplantıya katıldım.
Benim yerime toplantıya o gidecek.
O, benim yerime toplantıya katılacak.
Benim yerime toplantıya katıldı.
Bunun yerine size
"Neden?" yerine "Nasıl?" diye sormalıyız.
Pamuk yerine fıstık ektik.
O, şeker yerine bal kullanır.
O şeker yerine bal aldı.
Tom John yerine Mary'yi aradı.
Komediyi trajediye yeğlerim.
O şeker yerine bal alır.
Tom şeker yerine bal kullanır.
Fransızca yerine Rusça öğrendik.
Onun yerine bir bisiklet aldım.
Onun yerine ne istersin?
Tom onun yerine ne yaptı?
Kızgınlıktan ziyade kendimi üzgün hissediyordum.
Tam anlamıyla bir mesleğe karar vermek yerine,
Süt yerine kahve içerim.
Tereyağı yerine margarin kullandım.
Benim yerime ona söyleyin lütfen. ( O = Kadınlar için o )
Çalışmak yerine TV izledim.
Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.
- Benim yerime niye sen gitmiyorsun?
- Benim yerime sen gitsene.
Bunun yerine şunları sormalıyız:
Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman
çok daha verimli sonuç alırdık.
ve bir ayakkabı ördüklerini söylediler.
çocuklara cesur erkek ya da
Yağmur duracağı yerde arttı.
Kırmızı olanın yerine siyah bisikleti aldım.
Mary yerine Tom'u işe almaya karar verdiler.
buna karşın, devam etmeyi ve daha iyi olmayı aklına koymuştu.
Kendi gitme yerine yerine erkek kardeşini gönderdi.
Parke zeminleri halıya tercih ederim.
Çocuk güleceği yerde ağlıyor.
Bu çiftçi traktör yerine atlara sahip.
Babasının yerine oraya o gitti.
Benim yerime bunu yapar mısın?
"Bunun yerine ne olmasını isterdim?"
nasıl olmamız gerektiğini buyurması.
yüzümüze bir gülümseme yerleştiririz,
Bunun yerine Batı uyumayı seçti.
ancak takım elbiseli spikerler değil
korumak adına,
onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.
Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım.
Bu sabah çay yerine kahve içtim.
- O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
- O bir vejetaryen, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
Genç erkekler gömlek yerine sıklıkla tişört giyerler.
Onun yerine Fransızca konuşabilir miyiz?
Tom yeni bir araba yerine kullanılmış bir araba almaya karar verdi.
Bu sabah kahve yerine çay içtim.
Patates kızartması yerine soğan halkaları alacağım.
Dalkavukluk yerine bize dürüst ve samimi tahmin ver!
Onun yerine ablası onlarla gitti.
Mary yerine Tom'u çalıştırmamız gerektiğini düşünüyorum.
Kahve yerine çay içmek istiyorum.
Bir sandalye yerine lütfen bu ahşap kutuyu kullan.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
Fakat bu bilgi kartlarında çeviri kullanmak yerine,
yok olmalarını öylece durup izlemek çok kolay.
Gerçekten de yapay zekâ çok sayıda rutin işi elimizden alıyor
yalnızca bir kişinin galip çıkacağı bir kriter oluşturmaktan kaçındım.
Burnundaki termal girintiler ışık yerine ısı tespit ediyor.
kullanmak yerine ya siz de araştırın
Kendim gitmek yerine bir kurye gönderdim.
Onun yerine kredi karımla ödemek istiyorum.
Ona kefil oldum.
Babam meşgul, bu yüzden onun yerine ben gideceğim.
Soru oraya Tom'un yerine kimin gideceğidir.
Tom benim yerime bugünkü toplantıya katılacak.
Keşke şimdi benim yerime Tom burada olsa.
ancak daha çok çalıştı, daha çok mücadele etti
Tom onun yerine başka bir süpermarkete gitmeyi önerdi.
Kendim gitmek yerine bir hediye gönderdim.
Kendim gitmek yerine bir mektup gönderdim.
Burada yeme yerine eve gidelim.
O, tenis oynama yerine balık tutmaya gitti.
Çoğu kişi yağla yemek pişirmek yerine tereyağıyla yemek pişirmeyi tercih eder.
Beton sert olduğu zaman pim keski yerine elektrikli matkap kullanırız.