Examples of using "станут" in a sentence and their turkish translations:
Onlar öğretmen olacaklar.
çok daha yaratıcı olabilecekler.
Onlar dinlemeyecek.
geiiştirmeyi öğreniyorlar.
Nasıl bir insan bunu yapar ki?
öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır
Üretim yapamaz hale gelecekler
Tetarlar kurbağa olurlar.
Sanırım onlar büyük olasılıkla sana yardım etmeyecek.
Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde
Ağaçlar yakında yapraksız olacak.
Benimle konuşmayacaklar bile.
Bilgisayarlar bir gün insanlardan daha akıllı olacak mı?
biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,
Onlar müdahale etmeyecek.
bunu anlatırsan belki bana farklı davranırlar."
Onlar onu yapmayacaklar.
Hedeflerine ulaşmak için şiddete başvurmayacaklarını umuyorum.
Umarım Tom ve Mary arkadaş olurlar.
Borman, Lovell ve Anders, güçlü Satürn V'e binen ilk astronotlar olacaktı
Onlar sana yardım etmeyecekler.
- Seni dinlemeyecekler.
- Seni dinlemeyeceklerdir.
Onlar ona yardım etmeyecekler.
Onlar ona yardımcı olmayacaklar.
Ne Tom ne de Mary bunu yapacak.
Güneş'imizden 1,5 ila 4 misli daha büyük bir yıldız nötron yıldızı olacaktır. Ondan daha büyük olan yıldızlar kara delik haline geleceklerdir.