Examples of using "провести" in a sentence and their turkish translations:
İyi vakit geçirin.
Bazı testler yapmalıyız.
Hafta sonunu nasıl geçirmeyi planlıyorsun?
İyi bir gün geçirmeye çalış.
Vali bir soruşturma emretti.
Noel'i kiminle geçirmeyi planlıyorsun?
Geceyi bizimle geçirebilirsin.
Yaz tatilini nerede harcamayı planlıyorsun?
Yaz tatillerini nerede harcayacaksın?
Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor;
Tatilini nerede geçireceksin?
Tatilinizi nerede geçirmek niyetindesiniz?
Biri bir yere çizgi çizmiş olmalı.
İyi eğlenceler.
Yazı nerede geçirmeyi planlıyorsun?
Tom çok eğlenecek.
- Hükümet radikal değişiklikler yapmak zorunda.
- Hükümet radikal reformlar yapmak zorunda.
Hafta sonunu nasıl geçireceksin?
Kendi araştırmamı yapmayı tercih ederim.
Hayatının geri kalanını yalnız geçirmek ister misin?
Bu ceset üzerinde bir otopsi yapmak istiyorum.
Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.
Bütün gün yatakta mı kalacaksın?
Bu deneyi evde deneyebilirsiniz.
Hayatımı burada geçirmek istemiyorum.
Burada size güzel vakit geçirmeye çalışıyoruz
Tatilinizi nerede geçireceğinizi düşünüyorsunuz?
Oğluyla vakit geçirmek istiyor.
O, kızıyla vakit geçirmek istiyor.
O oğlu ile zaman geçirmek istiyor.
O kızıyla birlikte vakit geçirmek istiyor.
Hayatımı Tom ile geçirmek istiyorum.
Tom'un yaz mevsimini Boston'da geçirmesi gerekiyor.
Tom hapiste bir gece geçirmek zorunda kaldı.
Tom hafta sonunu Boston'da geçirmek istedi.
Hafta sonunu Tokyo'da geçireceğim.
Burada kaç gece için kalmak niyetindesin?
Hafta sonunu Boston'da geçireceğim.
Tom ile vakit geçirmek istiyorum.
Geceyi burada geçiremezsin.
Yaşamının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Ömrümü seninle geçirmek istiyorum.
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Hayatımın geri kalanını seninle birlikte geçirmek istiyorum.
Beni aptal yerine koymazsın.
Bizi aptal yerine koymazsın.
Tom Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediğini biliyordu.
yenmişti : onun gözünde onu İmparator'un önünde aptal gibi
Yazı dağlarda geçirmek güzel olurdu.
Bu hafta sonunu Hawaii geçireceğim.
Tom'un hafta sonunu nasıl geçirmeyi planladığını öğren.
Hayatımı Mary ile geçirmek istiyorum.
Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.
Neden akşamı Tom'la geçirmeyi kabul ettin?
Bütün gün yatakta kalmak zorundayım.
Yaz tatilini Tom'la geçirmeyi planlıyor musun?
O, hayatının geri kalanını onunla harcamak istedi.
Tom, Noel'i kimle birlikte geçireceksin?
Arkadaşlarınla takılmaya gitmelisin.
Sanırım garajı temizlememin zamanıdır.
Tom uzun süredir Boston'da olabilirdi.
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Bütün günü burada geçiremem.
Tom, Boston'da birkaç gün geçirmeyi planlıyor.
- Tüm gün yatakta durmak istedim.
- Bütün gün yataktan çıkasım gelmedi.
Birlikte vakit geçirmemize memnun oldum.
Ben de küçük çaplı bir deney yapmaya karar verdim.
veya kiminle yaşlanacağına karar vermek gibi önemli
13.00 civarı, Napolyon toplu bir saldırı emri verdi
Kazanın sebepleri hakkında yakın analiz yapmalıyız.
Balayımızı yurt dışında geçirmeyi planlıyoruz.
Kimseyi kandırmıyorsun.
Aşk ve arkadaşlık arasındaki sınırı çizmek çok zordur.
Tom'la zaman geçirmek istediğini söyledin.
Tom ve Mary yaşamlarının geri kalanını birlikte geçirmek istediler.
Balayımız için Avusturya'ya gitmek istiyoruz.
Bütün hayatımı burada geçirmek istemiyorum.
Yarın size ders veremeyeceğim.
Gerçekten hayatının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Bazen tek başına biraz zaman harcamak harikadır.
Tom hayatının geri kalanını Tom'la geçirmek istiyor.
Tom hayatının geri kalanını hapishanede geçirmek istemiyor.
- Bu yaz ne yapacaksın?
- Bu yaz ne yapacaksınız?
- Bu yaz ne yapıyorsunuz?
- Bu yaz ne yapıyorsun?
Derhal ameliyat etmek zorundayız.
Onlar bütün geceyi arabalar hakkında konuşarak geçirebilirler.
Sanırım çocuklarımla biraz zaman geçirmemin zamanıdır.
Hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum.
- Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
- Uzun istişareden sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
Tom, Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediği bilmiyor.
Tom, Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediğini bilmiyordu.
Tom, Noel'i hastanede geçirmekten korktu.
Bütün günü onu yaparak geçirmek istemiyorum.
Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.
ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.
Bu çalışmaların daha büyük çapta tekrarlamaya ihtiyacı var
Hayatımın geri kalanını pişman olarak geçirmek istemiyorum.
Sadece eğlenmek istiyor.