Examples of using "Постарайся" in a sentence and their turkish translations:
Elinizden geleni yapın.
Keyfine bakmaya çalış.
Biraz uyuduğuna emin ol.
- Yeterince uyuduğundan emin ol.
- Yeterli uyku aldığından emin ol.
Biraz gayret et.
- Sakin olmaya çalışın.
- Sakin kalmaya çalışın.
Lütfen anlamaya çalış.
Thomas, biraz gayret et!
Sadece sakin kalmaya çalış.
Tom için elinizden geleni yapın.
Cesur olmaya çalış.
Kendini tekrar etmemeye çalış.
Elinden geldiğince çabala.
Beladan uzak kalmaya çalışın.
Onu aşağıda tutmaya çalış.
Şişeyi düşürmemeye özen göster.
Onu kızdırmamaya çalış.
Cesur olmaya çalış, Tom.
Doğal davranmaya çalış.
Lütfen sakin kalmaya çalış.
İyi bir gün geçirmeye çalış.
Çok endişelenmemeye çalış.
Biraz daha az yemeye çalış.
Odaklanmaya çalış.
Gülümsemeye çalış.
Ne olduğunu hatırlamaya çalış.
Bizi rahatsız etmemeye çalış.
Gözlerini açık tutmaya çalış.
Yarın geç kalmamaya çalış.
Yardım almadan ödevlerini yapmaya çalış.
Şimdi uyumaya çalış.
Erkek kardeşinle iyi geçinmeye çalış.
Kendini Tom'un yerine koymaya çalış.
Benim hakkımda endişelenmemeye çalış.
Akşam yemeği için geç kalmamaya çalış.
Tom'a ayak uydurmaya çalış.
Uyanık kalmaya çalış.
Biraz uyumaya çalış.
Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.
Sakinleşmeye çalış.
Ağlamamaya çalış.
Sadece dinlenmeye çalış.
Gürültü yapmamaya çalışın.
Geç kalmamaya çalış.
Bunu anlamaya çalış.
Dakik olmaya çalış.
Düşmemeye çalışın.
Uyumamaya çalış.
Biraz daha mütevazı olmaya çalış.
Dinlenmeye çalış.
Esnememeye çalış.
Panik yapmamaya çalış.
Gülmemeye çalış.
Sinirlenmemeye çalış.
Yakalanmamaya çalış.
Kaybolmamaya çalış.
Kibar olmaya çalış.
Bize yardım etmeleri için onları ikna etmeye çalışın.
Fazla endişelenmemeye çalış.
Bir daha kaybolmamaya bak.
Karar vermeden önce her şeyi hesaba katmaya çalış.
Sürekli onun hakkında düşünmemeye çalış.
Onları görmezden gelmeyi deneyin.
Onu göz ardı etmeyi deneyin.
Hiçbir şeyi unutmamaya çalış.
Öldürülme.
Konsantre olmaya çalış.
Kaçmaya çalış.
Anlamaya çalış.
Beni hayal kırıklığına uğratmaya çalışma.
- İyi bir etki bırakmaya çalış.
- İyi bir izlenim bırakmaya çalış.
Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalış.
- Hava kararmadan eve dönmeye çalış.
- Hava kararmadan eve dönmeye bakın.
- Hava kararmadan eve dönmeye çalışın.
Bunu bir alışkanlık haline getirmemeye çalış.
Tarafsız kalmaya çalış.
- Tom'un aptalca bir şey yapmayacağından emin olmaya çalış.
- Tom'un aptalca bir şey yapmadığından emin olmaya çalış.
Trenin ne zaman gittiğini öğrenmeye çalış.
Başka bir şey düşünmeye çalış.
Rahatlamaya çalış.
Pazartesi günü orada olmaya çalış.
Bize yardım etmesi için onu ikna etmeye çalışın.
Bize yardım etmesi için onu ikna etmeye çalışın.
Bizim hakkımızda endişelenmemeye çalış.
Yarın tekrar geç kalmamaya çalış.
Mümkün olduğunca özel ol.
Onu bulmaya çalışın.
Çok gergin olmamaya çalışın.
- Sakin kalmaya çalış.
- Sakin kalmaya çalışın.
- Endişelenmemeye çalışın.
- Endişelenmemeye çalış.
Bunu anlamaya çalış.
Tom'u görmezden gelmeye çalış.
Onu görmezden gelmeyi deneyin.
Eğleniyorsun gibi görünmeye çalış.
Mümkün olan kısa sürede bir randevu almaya çalışın.
Ağzından nefes almayı dene.
Sana söylediğim her şeyi unutmaya çalış.
O koltuğa otur ve kendini sakinleştirmeye çalış
Bu konuda düşünmemeye çalışın.
Yumurtaları kırmamaya dikkat et.
Kendini benim yerime koymaya çalış.