Translation of "прилива" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "прилива" in a sentence and their turkish translations:

Подождём прилива.

Yüksek gelgite kadar bekleyelim.

Пока они ждут прилива...

Gelgitin yön değiştirmesini beklerlerken...

Но в этом случае мы окажемся прямо у этих утесов и на милости прилива.

Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.

Мы не можем оставить наши палатки на пляже, где они сейчас. Если мы их оставим, то во время прилива они окажутся под водой.

Çadırlarımızı şimdi oldukları yerde sahilde bırakamayız. Eğer bırakırsak, su yükseldiğinde su altında kalacaklar.