Examples of using "водой" in a sentence and their turkish translations:
Ilık su ile durulayın.
Çatlaklar suyla dolduğunda,
Kovayı suyla doldurdum.
nehir suyu yutmaya başladım
Kavanozları suyla doldur.
Demliği su ile doldur.
Bardak su doludur.
Bir denizaltı, su yüzünde ve su altında yolculuk edebilir.
Suyun nesi var?
Suyun altında ağlamak mümkün mü?
Tüm kasaba su altındaydı.
- Yarayı sabun ve su ile yıkayın.
- Yarayı sabun ve su ile yıka.
Süt, su ile karıştırılmış.
O, kovayı suyla doldurdu.
Makarnayı tamamen su ile örtün.
Bob çaydanlığı suyla doldurdu.
Yüzüme su çarptım.
Tom havuzu suyla doldurdu.
O şişeyi su ile doldurdu.
O, havluyu suyla ıslattı.
Tom küveti suyla doldurdu.
Tom kovayı suyla doldurdu.
Tom şişeyi suyla doldurdu.
Koşucular suyu kafalarına döktü.
- Kovayı suyla doldurdum.
- Kovayı su ile doldurdum.
Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor.
Ilık su ve sabunla yüzünü yıka.
Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
Git biraz su getir.
Bu bina suyla flört ediyor.
Sualtında yüzebilir misin?
Yağ suyla karışmaz.
Yağı suyla karıştıramazsın.
Yusufçuk incelikle suyun üzerinden geçti.
Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim.
Süt suyla karışmaz.
Tabletler su ile yutulur.
Canlı balık suyun altında yüzer.
John borca girmedi.
Tom şişeyi içme suyuyla doldurdu.
Tom kovayı soğuk su ile doldurdu.
Tom küveti sıcak su ile doldurdu.
Bob demliği su ile doldurdu.
Bu şişeyi suyla doldur.
Boş bir şişe bulup suyla doldur.
Kovayı su ile doldurun.
ama geri dönüp su almak çok zaman alacak.
Yavrunun gözleri en iyi su altında görür.
Yanmış parmağı akan suda soğut.
Kasaba tepedeki bir depodaki su ile beslenir.
Üç dakika boyunca su altındaydı.
Dünya'nın dörtte üçü sularla kaplıdır.
Biz su için kaynağa gittik.
Dünya'nın dörtte üçü sudur.
Sobanın üzerine bir su kabı koyun.
Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.
Ellerimi sabun ve su ile yıkadım.
Bu göl kentimize su sağlamaktadır.
yüzey altında neler olduğu hakkında bir fikir verir.
Tuzlu su ile gargara yapmak öksürüğü durdurmaya yardım eder.
Balinalar uzun süre su altında kalabilir.
Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.
Tom su altında yüzerken gözlerinin kapatır.
Şişeyi suyla doldur.
Lütfen şişeyi su ile doldurunuz.
Şişe suyu almak için alışverişe gittiyseniz
Bu, nadiren görülür ve daha önce hiç su altında filme alınmamıştır.
Uzun süredir su altında olduğumdan,
Küvet sıcak su ve çiçek yaprakları ile doluydu.
Romalılar şehirlere temiz su getirmek için su kemerleri inşa etti.
Bir hidrofon sualtında kullanılmak üzere tasarlanmış bir mikrofondur.
- Bir hendek kaleyi sarar.
- Kaleyi bir hendek kuşatır.
- Bir hendek, kaleyi çevreler.
herkesin yiyeceğe ve temiz suya ulaşabileceğini temin edecek fırsatlar...
Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.
O, vazoyu suyla doldurdu.
Kovaya su doldurdum.
Bir köpek sizi ısırırsa, yarayı sabun ve su ile yıkayın.
Tom demliği su ile doldurdu ve onu sobanın üstüne koydu.
Tom bardağı suyla doldurdu.
Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır.
Tom bir bardağı suyla doldurdu.
Mary mutfağa girdiğinde, zemin suyla kaplıydı.
O barda biraya su kattıklarından şüpheleniyorum.
Tom, Mary'nin alnına bir sıcak su torbası koydu.
Tom vazoyu suyla doldurdu.
"Acaba su altında iz takip edilebilir mi?" diye düşündüm.
Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca.
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp suyu aldıktan sonra çıkartmayı mı deneyeyim?
Grönland'tan su ve buzu okyanusa taşıyor.
Tom her iki kovayı da suyla doldurdu.
Ellerinizi sadece su ile yıkarsanız… hiçbir şey çıkmaz.
Tom bardağını su ile doldurdu.
Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
Tom küveti sıcak suyla doldurdu.
Tom her iki şişeyi de suyla doldurdu.