Examples of using "представляют" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir tehdit değil.
tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar.
Heykeller çok değerlidir.
Onlar açıkça tehdit oluşturmuyorlar.
Düşen kayalar dağcılar için tehlike oluşturabilir.
Köpekler trafik için ciddi bir tehlikedir.
Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
Şu an pek çok insan beyni bir kara kutu gibi düşünüyor,
bu ise yeryüzü sistemindeki canlılık ve cansızlık arasında farkı temsil eder
Bütün hikayeler ilginçtir.
Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
- Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
İnsanlar işlerini sunarken daha canlı olması gerekir.