Examples of using "угрозу" in a sentence and their turkish translations:
daha da büyük taşkınlar yaratırsa?
Şimdi tehdit altında hissediyorum.
tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar.
Başka bir yasal tehdit aldık.
Tom tehdidi ciddiye almadı.
Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladı.
Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.
Tüm operasyonu riske atabilirdin.
insanlar tarafından tehdit edildiklerini hissederler.
Rusya tüm medeni dünya için bir tehdittir.
Hatta zehirli yılanlar sadece tehdit edildiklerini hissederlerse saldırırlar.
Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın
Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.
- Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
- Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.