Examples of using "отдаёт" in a sentence and their turkish translations:
Kaptan emir verdiğinde, mürettebat uymalıdır.
Tom ne yaptığının farkında mı?
John'un beş elması var. Birini Mary'ye verir. Çantada kaç tane elma kalır?
Kitapları ödünç verme; hiç kimse onları geri vermez. Kütüphanemde hala kalan kitaplar diğer insanlardan ödünç aldıklarımdır.
Ayı kimseden izin almaz ve tayga ormanlarını vermez.