Examples of using "Джона" in a sentence and their turkish translations:
- John'u mu bekliyorsun?
- John için mi bekliyorsun?
John'u sev.
Tom, John'un tişörtünü giyiyor.
Ben John'dan daha gencim.
O John'un elması.
John'u ikna etmek zordur.
Tom John'ın erkek kardeşidir.
Tom, John'un erkek kardeşi olmalı.
Jon'ın çorabında bir delik var.
- Tom, John'un kazağını giyiyordu.
- Tom'un üstünde John'un kazağı vardı.
Tom John'un pijamalarını giyiyordu.
John burada hiç arkadaşa sahip değil.
Tom John'un hücre arkadaşı idi.
- John'u kaptan olarak seçtik.
- Biz kaptan olarak John'u seçtik.
Tom bana John'u hatırlatıyor.
John'un beş elması var.
- John'ın iki oğlu var.
- John'ın iki oğlu vardır.
- John'un iki oğlu var.
Tom Mary'ye John'u hatırlattı.
Tom, John Jackson'ın büyük-büyük torunudur.
Tom, John'un en büyük oğludur.
Tom, John'un ikizidir.
Tom John'un ayakkabılarını giyiyor.
Tom John'un küçük erkek kardeşi.
Tom John'un bir arkadaşıydı.
- Tom, John gibi görünüyor.
- Tom, John'a benziyor.
John'ın bir dolma kalemi var.
Tom John'un tek oğlu.
Tom John'un ağabeyi.
Tom John'un pijamasını giyiyor.
Tom biraz John Lennon'a benziyor.
John nasıl?
Tom, Mary'yi severse ve Mary, John'u seviyorsa, o zaman Tom, John'u sever mi?
Tom ve Mary John'a oy verdi.
Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.
Onlar John'ı kulüpten dışladılar.
John'u takım kaptanı olması için seçtiler.
Tom John yerine Mary'yi aradı.
John'un evi kilisenin karşısındadır.
Tom biraz John'a benziyor.
Tom John hakkında Mary'yi uyardı.
Tom John'dan daha uzun boylu ve daha güçlüdür.
Tom sana John'u hatırlatmıyor mu?
Tom, John'dan daha kısa ve daha ağır.
Tom John'a çok benziyor.
Tom John'un midesine yumruk attı.
Tom ve Mary, John'u arıyorlar.
Tom ve Mary, John'dan yaşça daha büyükler.
Tom ve Mary John'u bağladı.
Tom Mary'ye John'un fotoğrafını gösterdi.
Tom ve Mary, John'u evlat edindiler.
John'un bir Japon arabası var.
Tom Mary'ye John'un telefon numarasını verdi.
Tom John'un dul kadını ile evlendi.
Tom bana John'u çok hatırlatıyor.
Kütüphanede John'u gördüm.
John'u bizim kaptan olması için seçtik.
Tom John'a benzemiyor.
Tom ve Mary, John'un ebeveynleri.
Tom ve Mary John'ı buldu.
Tom, Mary'ye John'ı küçümsediğini söyledi.
Tom ve Mary John'u yetiştirdi.
- Tom, Mary'nin John'u bulmasına yardım etti.
- Tom, Mary'nin John'u bulmasına yardımcı oldu.
Tom ve Mary, John'un arkadaşlarıdır.
Tom ve Mary John'dan nefret ediyor.
Tom Mary'ye John'un numarasını verdi.
John'un annesi öyle genç görünüyor ki, sık sık John'un ablası olduğu sanılıyor.
Tom, Mary'nin John'ı tanımayabileceğini düşündü.
Tomi Mary'nin John için çalıştığını düşünüyordu.
Tom John'ın oda arkadaşı idi.
Ben her zaman, John'u Paul ile karıştırıyorum.
John'ı takımlarının kaptanı seçtiler.
Tom ve Mary John'dan korkmuyor.
Tom, Mary'nin John'u aramasını istedi.
Tom John'un ölümü için Mary'yi suçluyor.
Tom Mary'nin John'u sevdiğini biliyor.
Tom Mary'nin John'u sevdiğini biliyordu.
Tom John'a çok benziyor.
Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördü.
Tom Mary'nin neden John'a vurduğunu biliyordu.
Tom ve Mary, John'u sakinleştirmeye çalışıyorlar.
Tom Mary'ye John'un bir resmini göstermek istedi.
Tom John'un eski eşine aşık.
Tom Mary'nin John'u öptüğünü biliyordu.
Tom John ve Mary'nin oğlu değil.
Tom John'un takma sakalını çekti.
Tom John'un gömleklerinden birini giydi.
Tom ve Mary'nin ikisi de John'u tanıyor.
Tom John'a çok benziyordu.
Tom John'u sonuçları tahrif etmekle suçlandı.