Examples of using "муравьев" in a sentence and their turkish translations:
ama karıncalarda
işte karıncaların çıkardığı ses bu
küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek
Karıncaların kulakları var mı?
işte karıncaların gözleri görmüyor
karıncalarda göç olağan bir olay
ve bir resmen karınca adası oluşturuyorlar
karıncaların yine bir çok farklı türü var
O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.
kraliçe karıncayı beslemek için çalışır bütün karıncalar
kraliçe karınca ise, bir kaç saniyede bir süreli yumurta üretir
karıncaların bilinmeyen bir özelliği daha var
karıncaların bir diğer özelliği ise iletişim kurmaları
100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını
çobanı var kırmızı karıncalar var katil karıncalar var
ama binlercesi bir anda karıncayiyene saldırırsa
zeka demişken asıl zeka ürünü karıncaların yuvaları
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzaklaştırır.
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzak tutar.
yahu hani bu karıncaların hayvan besleme konusu vardı başında söylemiştik