Examples of using "группу" in a sentence and their turkish translations:
Kan grubunu biliyor musun?
Bir destek grubu başlattım.
Rektör, Project '87'deki sorunları ele almak için
Bütün grup Tom'un hatası için cezalandırıldı.
Fakat bu sürü pek başarılı değil.
Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,
Türkçe konuşan bir turist grubu gördüm.
Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
Ya o grubun sizden daha aşağı olduğunu düşünüyor
küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek
Tom, konferans masasında toplanmış olan can düşmanlarının çevresine cesurca baktı.
Türk hukukuyla ilgili danışmanlık hizmeti almak için bu grubumuza katılın.
Tom grubumuza katılmak istemiyor.