Translation of "разных" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "разных" in a sentence and their turkish translations:

60 разных национальностей.

1400 insanla çalıştık.

Они в разных комнатах.

Onlar farklı odalardalar.

Мы из разных стран.

- Biz farklı ülkelerden geliyoruz.
- Farklı ülkelerden geliyoruz.
- Değişik ülkelerden geliyoruz.

Бухарест и Будапешт - это два разных города в двух разных странах.

Bükreş ve Budapeşte iki farklı ülkede iki farklı şehirdir.

- Я коллекционирую кукол из разных стран.
- Я собираю кукол из разных стран.

Farklı ülkelerden oyuncak bebekler toplarım.

Есть много разных видов муравьев

karıncaların yine bir çok farklı türü var

У разных людей разные идеи.

Farklı insanların farklı fikirleri vardır.

В Европе много разных людей.

Avrupa'da bir sürü farklı insan var.

Том испробовал несколько разных приёмов.

Tom birkaç farklı yöntem denedi.

В мире много разных народов.

Dünyada birçok farklı halk vardır.

Мы говорили о разных вещах.

Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.

В лесу много разных растений.

Ormanda çok farklı bitkiler var.

Есть много разных пород собак.

Çok farklı tipte köpek türleri vardır.

Сколько разных школ ты посещал?

Kaç tane farklı okula devam ettin?

Есть много разных видов поцелуев.

Öpücüğün birçok farklı türü vardır.

Они живут в разных городах.

Farklı şehirlerde yaşıyorlar.

- Кажется, мы говорим на разных языках.
- Кажется, мы говорим на двух разных языках.

İki farklı dil konuştuğumuzu hissediyorum.

Мы попробовали выучить четыре разных языка

Fakat biz dört farklı dil öğrenmeye çalıştık

и сохраняется в разных его слоях,

ve farklı tabakalarda depolanır,

около 2 000 разных сортов слив

yaklaşık iki bin çeşit erik

а летом приносит множество разных плодов.

ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.

Здесь у нас три разных вездехода.

Üç farklı gezginimizi görüyorsunuz burada.

Существуют два очень-очень разных подхода.

İşte burada çok çok farklı iki görüş var.

летучие мыши имеют много разных характеристик

yarasaların çok değişik huyları vardır

Привычки питания различаются в разных странах.

Yeme alışkanlıkları ülkeden ülkeye değişir.

Мы все живём в разных мирах.

Hepimiz farklı dünyalarda yaşarız.

Мы играли во много разных игр.

Çok sayıda çeşitli oyunlar oynadık.

Нарисуйте две концентрические окружности разных диаметров.

Farklı çaplarda iki eş merkezli daire çizin.

Кажется, мы говорим на разных языках.

Farklı dilleri konuştuğumuzu hissediyorum.

родом из таких разных мест — это чудо.

yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.

Я был бы во многих разных местах

Ben de çok farklı yerlerde olurdum

Здесь нужно поговорить о разных концепциях времени

İşte zaman için farklı kavramlardan bahsetmeliyiz

Лев и тигр — два разных представителя кошачьих.

Aslan ve kaplan kedinin iki farklı türüdür.

Как сказать "девяносто семь" на разных языках?

- Çeşitli dillerde 97'yi nasıl söylersin?
- Çeşitli dillerde "doksan yedi"'yi nasıl söylersin?

Эти полотенца одинакового цвета, но разных размеров.

Bu havlular aynı renkte fakat farklı boyutlardadır.

У Эмили есть друзья из разных стран.

Emily'nin çeşitli ülkelerden arkadaşları var.

Этот цветок встречается в разных частях Хоккайдо.

Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.

Я читаю пять разных журналов каждый месяц.

Ben her ay beş farklı dergi okurum.

Среди деревьев раздавалось красивое пение разных птиц.

Kuşların güzel şarkıları ağaçlar arasından duyuluyordu.

Сами познакомился с мусульманами из разных стран.

Sami farklı farklı Müslüman ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

Поэтому лучшие методы будут варьироваться у разных людей.

Bu yüzden, en iyi stratejiler bireyler arasında değişecektir.

может быть в разных точках, что не проблема

farklı noktada da olabilir bu da problem değil

Мы покупаем много продуктов из разных уголков мира.

Biz bir çok ürünü dünyanın bir çok yerinden alıyoruz

Они спали в разных комнатах, пока не поженились.

Onlar evleninceye kadar ayrı odalarda uyudular.

У меня есть орхидеи разных форм и цветов.

Farklı şekillerde ve renklerde orkidelerim var.

У эскимосов девяносто разных слов для обозначения снега.

Eskimoların kar için doksan farklı kelimesi var.

- Несмотря на то что они женаты, они спят в разных комнатах.
- Хотя они и женаты, они спят в разных комнатах.

Onlar evli olsalar bile ayrı yatak odalarında uyuyorlar.

Когда тысячи разных видов воюют за еду и пространство...

Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...

так что это на самом деле доля разных времен

yani bu aslında farklı zamanların bir birine olan orantısı

В разных странах свадебные обряды отличаются друг от друга.

Evlilik gelenekleri ülkelere göre değişir.

В Соединенных Штатах Америки законы отличаются в разных штатах.

Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.

Том пианист. Он побывал с гастролями в разных странах.

- Tom bir piyanist. Turneler için çeşitli ülkeleri ziyaret etmiştir.
- Tom, turneler aracılığıyla birçok ülkede bulunmuş bir piyanisttir.

У этого слова по меньшей мере три разных значения.

- Bu sözcüğün en az üç değişik anlamı var.
- Bu kelime en az üç farklı manaya geliyor.

- К двадцати пяти годам она пожила в пяти разных странах.
- К 25 годам она уже успела пожить в пяти разных странах.

O, 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşadı.

До своего 25-летия она пожила в пяти разных странах.

- 25 yaşına gelinceye kadar beş farklı ülkede yaşadı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.

На данный момент я уже побывал в десяти разных странах.

Şimdiye kadar ondan fazla yabancı ülkeye gittim.

В Папуа-Новой Гвинее папуасы говорят на 850 разных языках.

Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.

Ни у кого не может быть три разных даты рождения.

Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.

- Они спят на отдельных кроватях.
- Они спят на разных кроватях.

Onlar ayrı yataklarda uyuyorlar.

Разве у женщин в разных уголках планеты нет более серьёзных трудностей?»

Tüm dünyada kadınlar daha önemli sorunlarla ilgilenmiyorlar mı?" dedi.

Скажу вам, я использовал трусы для разных целей за эти годы.

Bakın ne diyeceğim, iç çamaşırımı bir sürü şey için kullandım.

Говорят, что люди, которые находят это сокровище в разных мифологиях, прокляты

Farklı mitolojilerde bu hazineyi bulan kişilerin lanetneceğinden bahsediliyor

Наконец-то я опубликовал 10000 предложений на разных языках на Татоэбе.

Nihayet Tatoeba'ya değişik dillerde 10,000 cümle katkıda bulundum.

- Я получаю информацию из разных источников.
- Я получаю информацию из многих источников.

- Çeşitli kaynaklardan bilgi ediniyorum.
- Çeşitli kaynaklardan bilgi edinirim.

Дети от одной матери, но разных отцов, называются сводными братьями или сёстрами.

Aynı annenin farklı babadan olan çocukları, birbirlerinin üvey kardeşleridirler.

- Для разных видов работы нужны разные инструменты.
- Для разной работы нужны разные инструменты.

Farklı işler farklı aletler gerektirir.

В мире есть три разных типа людей: те, которые умеют считать, и которые не умеют.

Dünyada üç farklı tipte insan vardır: sayı sayabilenler ve sayamayanlar.

За всю мою жизнь я получил огромное удовольствие, путешествуя и работая во многих разных странах.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.

Да, если вы посмотрите на это, я подтверждаю эту информацию из пяти или шести разных источников.

Evet aslında bakarsanız beş altı farklı kaynaktan bunları teyit ediyorum bu bilgileri

Моя мать была норвежкой, а отец — датчанином. Только когда мне было пять лет я понял, что они говорят на двух разных языках.

Annem Norveçli, babam ise Danimarkalıydı. Onların iki ayrı dil konuştuklarını öğrendiğimdeyse beş yaşımdaydım.