Examples of using "живую" in a sentence and their turkish translations:
Balık dükkanında canlı balık satıyorlar.
Tom canlı müzik dinlemeyi sever.
ama tek virüs barındıran canlı yarasa değildir
Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.
Tanrı, "Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun" diye buyurdu.
Tanrı, "Yeryüzü türlü türlü canlı yaratıklar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler türetsin" diye buyurdu. Ve öyle oldu.