Examples of using "государства" in a sentence and their turkish translations:
konuşarak ülke kurulur,
Devlete yük oldunuz
İki devletin bir anlaşmaya varması gerekiyor.
Kürtlerin kendi devletleri yok.
o mafya bunu devlet için yaptı
Bir ülkenin refahı vatandaşlarına bağlı.
İki ülke diplomatik ilişkileri kestiler.
- Devletin finansal sistemi istikrarlı olmalıdır.
- Hükümetin ekonomik düzeni kararlı bir şekilde ilerlemelidir.
Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.
Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.
geçmiş yıllarda devleti yıkmakla ve bölmekle yargılanmış bir
Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
Evlilik ve aile kurumu; annelik, babalık ve çocuk hakları devletin koruması altındadır.
Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
Japonya anayasasına göre imparator, Japon devletinin ve Japon halkının birliğinin sembolüdür.
Devlet başkanı bize lanetli Yankeelerin ülke genelinde biyometrik malzemeyi toplamak olduğunu anlattı.
Amerika,Çin ve Rusya gibi büyük devletlerin 1 metre toprak için savaş vermesine rağmen
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
Hiçbir ülkenin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etmemesi gerekir.