Examples of using "отношения" in a sentence and their turkish translations:
İlişkiler uzlaşma gerektirir.
Bizim ilişkimiz istikrarlı.
- İlişkileri çatırdıyor.
- İlişkileri sallanıyor.
Bu sonu olmayan bir ilişki.
Onlarla ilişkileri kopardık.
Bizim ilişkimiz bir macera gibidir.
Onların ilişkisi platonik mi?
İlişkiler zor iştir.
Bizim açık bir ilişkimiz var.
Bizim iyi bir ilişkimiz var.
İnsan ilişkileri çok karmaşıktır.
- Bizim alışılmadık bir ilişkimiz var.
- Bizim olağandışı bir ilişkimiz var.
İlişkimiz böyle başladı.
- Tom'la ilişkin nedir?
- Tom neyin oluyor?
- Tom'un nesi oluyorsun?
Biz hep iyi bir ilişki yaşadık.
Tom'la selamlaşıp konuşuyoruz.
- Onunla bağlarımı kopardım.
- Onunla bağımı kestim.
- Onunla ilişiğimi kestim.
İlişkimiz tam anlamıyla profesyonel.
Kısacası, ilişkimiz bozuldu.
Evlilik ve ilişkiler köleliktir.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
Bunun sizinle bir ilgisi yok.
Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.
Bizim o konuda yapacak hiçbir şeyimiz yoktu.
Bunun seninle bir ilgisi yoktu.
Senin bununla bir ilgin yok.
Sizinle bir ilgisi yok.
Bunun Tom'la bir ilgisi yok.
Onunla akrabalığınız nedir?
Onlarla bir ilgim yok.
O ilgisiz.
İki ülke diplomatik ilişkileri kestiler.
Yunanistan ve Almanya arasındaki ilişkiler gergin.
Bu o kadar ilgisiz mi?
Onlar ilişkilerini gizli tuttular.
Onunla ilgili yapacak çok az şeyim var.
Teyzemle özel bir ilişkim var.
Ben onunla ilgili değilim.
Sınıf arkadaşlarımla iyi geçiniyorum.
Olanla ilgili yapacak bir şeyim yoktu.
Tom'la ilişkinizi nasıl tanımlardın?
kısa, yazılı emirlere dönüştürme yeteneğine sahipti . Napolyon ve Berthier
Aramızdaki ilişkiler bozuk gibi görünüyor.
Onun benimle ilgisi yok.
Onun meseleyle hiçbir ilgisi yok.
Onun bununla ilgisi yok.
Bunun onunla ilgisi yok.
Onunla bir ilgim yok.
Bu konu ile bir ilgim yok.
Kazayla bir ilgim yoktu.
Onunla alâkam yok.
Tom'un skandalla bir ilgisi yoktu.
Onun bizimle ilgisi yoktu.
Onun benimle ilgisi yoktu.
Bunun onunla bir ilgisi yok.
Tom'la olan ilişkim seni ilgilendirmez.
Peki bu ilişkilerini gerçekten etkileyecek mi?
Bununla bir ilgim yoktu.
Harika bir ilişkimiz olduğunu düşündüm.
Bizim ilişkimiz var.
Tom'un onunla bir ilgisi yoktu.
Tom'un bununla ilgisi yok.
Yöneticimizle ilişkilerimiz mükemmeldir.
Skandalla hiçbir ilgim yok.
Bunun onunla bir ilgisi yok.
Tom Mary'ye ilşkilerinin bittiğini söyledi.
Tom sadece platonik bir arkadaş.
Onların komşu ülkelerle iyi ilişkileri var.
Tom'un, babası ile çok zor bir ilişkisi vardır.
Benim onunla bir ilgim yoktu.
Onunla cinsel ilişkiye girdin mi?
Onunla cinsel ilişkiye girdin mi?
Bunun bizimle bir ilgisi yok.
Bunun onlarla bir ilgisi yok.
Onların sorunlarıyla ilgili yapacak bir şeyim yok.
Tom'un çocuk kaçırmakla ilgisi yoktu.
Tüm erkek kardeşlerimle iyi geçiniyorum.
anlaşmazlıkları hoş görmeyi mümkün kılıyorsa
Mahkeme, kişinin toplumla ilişkisini yenilemesine yarar.
futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları
Benim o olayla hiçbir ilgim yok.
Suçla bir ilgim yok.
Bu hususla hiçbir ilgim yok.
Onun konu ile hiçbir ilişkisi yok.
İlişkimizi bu şekilde bitiremezsin.
Tom ve Mary ilişkilerini ailelerinden gizli tuttular.
Tom'un ölümüyle hiçbir ilgim yoktu.
Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.
Tom'un işten atılmasıyla ilgili yapacak bir şeyim yoktu.
Benim o durumla bir ilgim yoktu.
Tom'un Mary'nin ölümüyle ilgisi yoktu.