Examples of using "зависит" in a sentence and their turkish translations:
Bu size bağlı.
- Bu, bağlama bağlıdır.
- O, içeriğe bağlıdır.
Havaya bağlı.
- O sana kalmış.
- Sana bağlı.
Bu pek çok şeye bağlı.
Her şey onun cevabına bağlı.
Her şey sizin kararınıza bağlı.
Hayatın buna bağlı.
Bu tamamen size bağlı.
Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.
O, tamamen havaya bağlıdır.
Ücret büyüklüğe göre değişir.
O, bağlama bağlıdır.
Fiyat boyuta bağlıdır.
Her şey paraya bağlı.
Bunun hepsi Tom'a bağlı.
Bu benim ruh halime bağlı.
Şartlara göre değişir.
- Tom, Mary'ye bağlıdır.
- Tom, Mary'ye bel bağlıyor.
Her şey bakış açısına göre değişir.
Bu sana bağlı.
Ona bağlı.
Bilmiyorum. Bu fiyata bağlı.
Benim ruh halim tamamen havaya bağlıdır.
Unutmayın, bu size bağlı.
Renk seçimini size bırakıyorum.
Benim bir etkim yok.
Toplumumuz güvene dayanıyor:
Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.
Japonya dış ticarete bağlıdır.
Başarı sizin çabalarınıza bağlıdır.
Karar tamamıyla sana bağlı.
Suyun yoğunluğu sıcaklığa göre değişir.
Bazen bu şansa bağlıdır.
Bilmiyorum. Bu benim ruh halime bağlı.
Tom bütünüyle ailesine muhtaç.
Bu bana bağlı değil.
Ödül başarılarına bağlı.
Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.
Tamamen ailesine bağımlıdır.
O, ebeveynlerine muhtaç değil.
Bunun hepsi Tom'a kalmış.
Tedavinin ne kadar süreceği hastaya bağlı.
Her şey sizin kararınıza bağlı.
"Ne zaman geri döneceksin?" "Bu tamamen havaya bağlı."
Emisyonun azaltılması yükselmeyle bağlantılı.
Elbette o ondan bağımsızdır.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
Ülke ekonomisi tarıma dayalıdır.
O, her şey için kocasına bağlıdır.
Ailesinden ayrıdır.
O büyük oranda içeriğe bağlı.
Tom mali olarak karısına bağlıdır.
Bir ülkenin refahı vatandaşlarına bağlı.
Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.
Her şey, tamamen her şey bunun üzerine kurulu.
Ama hâlâ annesine bağımlı.
Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.
Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır.
O hâlâ ailesine bağımlıdır.
Başarımız sizin çabalarınıza bağlı.
- Duruma göre değişir.
- Değişir.
Bu bana bağlı.
Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.
Bu bize kalmış.
Elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.
Ulaşabileceğim her şeyi yaptım.
Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
Hadi, bunu yapabiliriz. Ama hepsi size bağlı.
Buradan nereye gideceğimiz size bağlı.
Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
O ona bağlı olduğu için, insanlığın geleceği belirsiz kalır.
Bu ne kadar paran olduğuna bağlıdır.
Bu sana kalmış, Tom.
Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.
Başarımız bize yardımcı olup olmayacağınıza bağlıdır.
Daha önce sorduğumuz,
o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.
Tabii ki bu sadece sınıflarda olmuyor.
Atalarımızda kadın eşine çok bağlıdır
Tamamen nasıl ele aldığına bağlı.
Duruma bağlı olarak; bazen öyledir, bazen değildir.
Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--
Yarın tenis oynayıp oynamayacağımız havaya bağlı.
38 yaşında olmasına rağmen, hala ailesine bağlıdır.
Bu durum kaç dersinizin, İngilizce konuşarak Fransızcadan bahsetmek yerine,
Pencere yazılımının o anki ruh hâlinizle etkileşimi bunu etkiliyor mu?
Öyleyse "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin. Unutmayın, bu tamamen size bağlı.
O Tom'a kalmış.
Bir ülkenin refahı az çok vatandaşına bağlıdır.
Japonya'nın tükettiği petrolün% 70'ini Orta Doğu'ya bağlı.