Translation of "Vinha" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Vinha" in a sentence and their turkish translations:

Achei que vinha hoje.

Ben senin bugün geldiğini sanıyordum.

Ninguém vinha ao meu país.

Ülkeme kimse gelmedi.

- Ele se perdeu quando vinha para cá.
- Ele se perdeu quando vinha pra cá.

Buraya gelirken yolunu kaybetti.

Tom vinha aqui o tempo todo.

Tom her zaman buraya gelirdi.

Um homem a cavalo vinha pelo caminho.

At sırtında bir adam yol boyunca geldi.

Tom disse que Mary vinha jantar aqui.

- Tom Mary'nin akşam yemeği için uğrayacağını söyledi
- Tom, Mary'nin yemek için geldiğini söyledi.

- Tom me contou tudo o que vinha acontecendo.
- Tom me contou sobre tudo o que vinha acontecendo.

- Tom ne olduğu hakkında bana her şeyi anlattı.
- Tom, olan her şeyi bana anlattı.

Eu sabia que Tom vinha a esta escola.

Tom'un bu okula gittiğini biliyordum.

Um pensamento, uma pergunta, sempre me vinha em mente

cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru

Minha filha vinha me ver de vez em quando.

Kızım zaman zaman beni görmeye geldi.

Na minha infância eu vinha aqui frequentemente, olhava o entorno e pensava.

Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.

Alguns passos atrás deles vinha outro grupo de pessoas, iluminado por uma tocha.

Onların birkaç adım arkasında bir meşale ile aydınlanmış başka bir grup insan geldi.

- Eu não vinha falando em francês por um longo tempo.
- Não falo francês há muito tempo.

Uzun bir süre Fransızca konuşmadım.