Translation of "Jantar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Jantar" in a sentence and their turkish translations:

- Vou jantar.
- Eu vou jantar.

Akşam yemeği yiyeceğim.

- Você vai jantar?
- Vocês vão jantar?

Akşam yemeği yiyecek misin?

- Obrigado pelo jantar.
- Obrigada pelo jantar.

Akşam yemeği için teşekkürler.

Vamos jantar.

Akşam yemeği yiyelim.

- É hora do jantar.
- Hora de jantar.

Akşam yemeği zamanı.

- Você terminou o jantar?
- Já terminaste de jantar?
- Vocês já terminaram de jantar?

Akşam yemeğini bitirdin mi?

- Você gostaria de jantar comigo?
- Gostaria de jantar comigo?
- Gostarias de jantar comigo?

Benimle akşam yemeği yemek ister misin?

- O jantar estava incrível!
- O jantar estava ótimo!

Akşam yemeği harikaydı.

Fiz o jantar.

- Ben akşam yemeği yaptım.
- Akşam yemeği yaptım.

Vamos jantar juntos.

Birlikte akşam yemeği yiyelim

Ela vai jantar.

Yemek yiyecek.

Vem jantar comigo.

Benimle akşam yemeği yemek için gel.

Obrigado pelo jantar.

Akşam yemeği için teşekkürler.

- É hora de jantar.
- Está na hora do jantar.

Akşam yemeği zamanı.

- Eu te devo um jantar.
- Te devo um jantar.

Sana bir akşam yemeği borcum var.

- Convidaram-me para o jantar.
- Eles me convidaram para jantar.
- Elas me convidaram para jantar.

Onlar beni akşam yemeğine davet etti.

- É hora do jantar.
- Hora de jantar.
- É hora de comer.
- Está na hora do jantar.

Akşam yemeği vakti.

- Ela me convidava para jantar.
- Ela me convidou para jantar.

O, beni akşam yemeğine davet etti.

- Você vem para o jantar?
- Vocês vêm para o jantar?

Akşam yemeğine geliyor musun?

- Estou atrasado para o jantar.
- Estou atrasada para o jantar.

Akşam yemeğine geç kaldım.

- Quando é o jantar?
- A que horas sai o jantar?

Akşam yemeği ne zaman?

Convide-nos para jantar.

Lütfen bizi dışarıda akşam yemeği yemeye davet edin.

Eu não quero jantar.

Ben akşam yemeği istemiyorum.

Eu preparo o jantar.

Akşam yemeği pişiriyorum.

O jantar está pronto!

Akşam yemeği hazır!

Eles comeram o jantar.

Onlar akşam yemeğini yedi.

Vamos adiar o jantar.

Akşam yemeğini erteleyelim.

O jantar está pronto?

Akşam yemeği hazır mı?

É hora do jantar.

- Akşam yemeği zamanı.
- Akşam yemeği vakti.

Vou fazer o jantar.

Akşam yemeği yapmaya gideceğim.

Eu acabei de jantar.

Akşam yemeğini daha yeni yedim.

Você fez o jantar?

- Yemek yaptın mı?
- Akşam yemeği yaptın mı?

Nós conversaremos no jantar.

Akşam yemeğinde konuşacağız.

O jantar está esfriando.

Akşam yemeği soğuyor.

Ele veio jantar conosco.

O bizimle yemek yemeye geldi.

Nós acabamos de jantar.

Biz sadece akşam yemeği yedik.

Obrigado pelo jantar delicioso.

Lezzetli akşam yemeği için sana teşekkür ederim.

Estamos prontos para jantar.

Akşam yemeği için hazırız.

Agora coma seu jantar.

Şimdi akşam yemeğini yiyin.

Tom acabou de jantar.

- Tom akşam yemeğini yemeyi henüz bitirdi.
- Tom az önce akşam yemeğini yemeyi bitirdi.

Tom não quer jantar.

Tom akşam yemeği istemiyor.

Tom fez o jantar.

Tom akşam yemeğini pişirdi.

Nós saímos para jantar.

Biz akşam yemeği için dışarı çıktık.

Eu pagarei o jantar.

Ben akşam yemeğini ödeyeceğim.

- O jantar logo ficará pronto.
- O jantar estará pronto em breve.

- Akşam yemeği yakında hazır olacak.
- Akşam yemeği kısa bir süre içerisinde hazır olacak.

- Eu toco violão antes do jantar.
- Toco violão antes do jantar.

Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.

- Tomo café depois de jantar.
- Eu tomo café depois do jantar.

Akşam yemeğinden sonra kahve içerim.

- Quando o jantar estará pronto?
- Quando o jantar vai estar pronto?

- Akşam yemeği ne zaman hazır olacak?
- Yemek ne zaman hazır olacak?

- Vocês não vão ficar para o jantar?
- Você não vai ficar para o jantar?
- Não vais ficar para o jantar?
- Não quer ficar para o jantar?
- Não querem ficar para o jantar?

Akşam yemeği için kalmayacak mısın?

- É hora do jantar.
- É hora de jantar.
- É hora da janta.

Akşam yemeği zamanı.

- Tenho que fazer o jantar hoje.
- Tenho de fazer o jantar hoje.

Bugün akşam yemeği pişirmek zorundayım.

- Mãe, quando jantamos?
- Mãe, quando é o jantar?
- Mãe, quando vamos jantar?

Anne, akşam yemeği ne zaman?

E teremos jantar esta noite.

Akşam da yemek yiyelim.

Tony estuda depois do jantar.

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.

Gostaria de jantar com você.

Ben, akşam yemeğini sizinle birlikte yemek istiyorum.

Ele mesmo preparou o jantar.

O, tek başına akşam yemeğini hazırladı.

Levou Jane para jantar fora.

O, Jane'i akşam yemeğine çıkardı.

O jantar está quase pronto.

- Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
- Akşam yemeği neredeyse hazır.

Tony estuda depois de jantar?

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?

Eu estudei antes do jantar.

Akşam yemeğinden önce çalıştım.

Tom convidou Maria para jantar.

Tom Mary'yi akşam yemeğine davet etti.

Você convidou Tom para jantar?

Tom'u akşam yemeğine davet ettin mi?

Tem frango para o jantar?

Akşam yemeği için piliç var mı?

Ele estuda depois do jantar.

Akşam yemeğinden sonra çalıştı.

Vamos jantar juntos esta noite.

Bu gece birlikte yiyelim.

Adivinha quem está vindo jantar.

Akşam yemeğine kimin geldiğini tahmin et.

O Tom preparou o jantar.

Tom akşam yemeğini pişirdi.

Eu os convidei para jantar.

Onları akşam yemeğine davet ettim.

Odeio trabalhar depois do jantar.

Akşam yemeğinden sonra çalışmaktan nefret ederim.

Ela mesma preparou o jantar.

O, akşam yemeğini kendisi pişirdi.

Ele me convidou para jantar.

O beni akşam yemeğine davet etti.

Vou jantar com meu filho.

Oğlumla akşam yemeği yiyeceğim.

Eu adoraria jantar com você.

Seninle akşam yemeği yemek istiyorum.

Esse foi um jantar excelente.

O mükemmel bir akşam yemeğiydi.

Estudo inglês depois do jantar.

- Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışırım.
- Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışıyorum.
- Ben akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışıyorum.

Convidaram-me para o jantar.

Onlar beni akşam yemeğine davet etti.

Nós os convidamos para jantar.

Onları akşam yemeğine davet ettik.

Nós tínhamos acabado de jantar.

Biz az önce akşam yemeği yedik.

Por que não vamos jantar?

Niçin akşam yemeği yemiyoruz?

Você está convidado para jantar.

Akşam yemeğine davetlisin.

Deixe-me pagar o jantar.

Akşam yemeği için ödememe izin ver.

Eu preciso fazer o jantar.

Akşam yemeğini pişirmek zorundayım.

Convidei Jane para o jantar.

Jane'i akşam yemeğine davet ettim.

Com quem você pretende jantar?

- Kimle akşam yemeği yemeyi planlıyorsun?
- Akşam yemeğini kimle yemeği planlıyorsun?

Com quem você vai jantar?

Kimle akşam yemeği yiyeceksin?

Tom estuda antes do jantar.

Tom akşam yemeğinden önce çalışır.

Tom estuda depois do jantar.

Tom akşam yemeğinden sonra ders çalışır.

Eu quero jantar num restaurante.

Bir restoranda akşam yemeği yemek istiyorum.

Vou jantar com um amigo.

Bir arkadaşla akşam yemeği yiyorum.

- Eu convidei meus amigos para jantar.
- Eu convidei as minhas amigas para jantar.

Arkadaşlarımı akşam yemeğine davet ettim.

- A minha mãe está fazendo o jantar.
- Minha mãe está preparando o jantar.

Annem akşam yemeği hazırlıyor.

- Acho que te vejo no jantar.
- Eu acho que te vejo no jantar.

Akşam yemeğinde görüşürüz sanırım.

- Tom quer comida italiana para o jantar.
- Tom quer comida italiana no jantar.

Tom akşam yemeği için İtalyan yemeği yemek istiyor.