Examples of using "Valor" in a sentence and their turkish translations:
cesaretinin rozetleri
Diplomaların değeri vardır.
piyasa değeri 2016 yılında
O beni çantada keklik gördü.
Bu paralar az değerlidir.
Tom paranın değerini anlamıyor.
Antlaşma artık ölü bir evrak.
Tom değerli bir şey buldu.
Doların değeri artıyor.
Değerli bir öğrenci olabileceğimi umuyorum.
Odaları için onlara çok fazla para ödedim.
Değerli eşyaları bir arabada bırakmayın.
bakın değerli eşyalarınıda görüyorsunuz
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
Bir şeyin değerini onu kaybedinceye kadar asla fark etmezsin.
Bazı değerli eşyalarımı kontrol etmek istiyorum.
Sekiz yaşında bir araba neredeyse değersizdir.
O, antika değerlendirme konusunda deneyimlidir.
Mükemmeliyetçiliği bir "değer" sembolü olarak görüyoruz.
üstelik değerli eşyaları ile beraber gömülüyor
2007 yılına geldiğimizde bu hisselerin değeri 700 Doları bulmuştu.
O sağlığa zenginliğin üzerinde değer verir.
Tom hayatı yaşamaya değmezmiş gibi düşünüyor.
Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.
Biz yemeğin maliyetini paylaştık.
Onun değerli bir şey olduğunu düşünüyor musun?
Paranın bir hükmü kalmadığında sistemin tüm işleyişi durur.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
Bir insan her şeyin fiyatını bilebilir ve hiçbir şeyin değerini bilemez.
İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir.
%20 indirimle fiyatlandırıldı. Kazak B ise tam fiyattan listelendi. Fakat bir tane alınırsa, birisi bedavaya geliyor.
Tatoeba projesine katkıda bulunmaya çalıştığım tüm ifadeler arasında, sadece Portekizce yazılanlar herhangi bir değere sahip olabilir, çünkü sadece Portekizce benim ana dilimdir.
- İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
- İstediğiniz dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da tüm diller eşittir.