Examples of using "Deu" in a sentence and their turkish translations:
Bunu sana kim verdi?
Tom onu bana verdi.
Onun yüzüne bir tokat attı.
Her şey ters gitti.
Bir şey yanlış gitti.
Tom sifonu çekti.
Bu, Tom için işe yaradı.
- Sana lakabını kim taktı?
- Sana lakabını kim verdi?
O onu ona verdi.
Ona bir öpücük verdi.
o koltuğu kapıvermişti
Onu kime verdin?
O, omuzlarını silkti.
Üzgünüm, bir şey yanlış gitti.
Tom omuz silkti.
Bunu sana kim verdi?
Ne yanlış gitti?
Tom kıkırdadı.
Kaçınılmazdı.
Tom detayları vermedi.
Tom sana onu verdi mi?
Test negatif geldi.
Tom bana bir kalem verdi.
Bana bu CD'yi verdi.
O, kediye süt verdi.
Bunu Tom'a kim verdi?
- Bu çiçekleri sana kim verdi?
- Bu çiçekleri size kim verdi?
O ona bir hediye verdi.
- Tom, Mary'ye bir elma verdi.
- Tom Mary'ye bir elma verdi.
Neyin yanlış gittiğini anladın mı?
İyi karardı! Zor iş.
Araba sarsıldı.
Sen kötü bir örnek oldun.
Asker bana su verdi.
O, bana bir oyuncak verdi.
O ani bir cevap verdi.
Bize faydalı bilgi verdi.
O bana bir parça tavsiye verdi.
O bana birkaç pul verdi.
O epeyce bekledi.
Tom neredeyse yüksek sesle kahkaha atacaktı.
O bana bir saat verdi.
Bana bir saat verdi.
O bana bu kitabı verdi.
O bana bir hediye verdi.
O, bana arkasını döndü.
O, üç yanlış cevap verdi.
Benim için her şey yolunda gitti.
Bize bir kitap verdi.
Bana sarıldı.
Tom Mary'ye biraz para uzattı.
Tom kıkır kıkır güldü.
Tom iyi bir konuşma yaptı.
Bana söz verdi.
Tom hâlâ yanıt vermedi.
Tom ilk hamlesini yaptı.
Ona bir saat verdi.
O, bana bir örnek verdi.
Bana kocaman bir gülücük verdi.
- Tom'a ne kadar para verdin?
- Tom'a ne kadar para verdiniz?
Tom bana bir broşür verdi.
Tom bana otuz dolar verdi.
Tom bana bu kitabı verdi.
O bana birkaç kitap verdi.
Ona kitabı verdi.
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
Tom bize anahtarı verdi.
Tom bana bir şans daha verdi.
Tom bana 300 dolar verdi.
Bu bana bir fikir verdi.
Tom bana bir saat aldı.
Tom bana bu kitabı verdi.
Tom bana sarıldı.
- Canım ağlamak istedi.
- İçimden ağlamak geldi.
- Ağlıyacak gibi hissettim.
O, ikiz doğurdu.
Tom sırıttı.
Tom bana çeşitli kitaplar verdi.
Hiç kimse bize bir şans vermedi.
Tom bana bir şans verdi.
Tom bana bu oyunu verdi.
Bana bir gömlek verdi.
Bu gitarı sana kim verdi?
Tom bana bir şey vermedi.
O beni çantada keklik gördü.
O bana birkaç kitap verdi.
Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi.
O bana yemek için çok şey verdi.
Bana biraz pratik tavsiyeler verdi.
Michael onu Dora'ya verdi.
O, ona büyük bir gülücük verdi.
O, ona çok para verdi.
O, ona bir kazak verdi.
O, onunla tokalaştı.
O onu tokatladı.
Tom ayrıntılı bir cevap verdi.
Bu bana çok zevk verdi.