Examples of using "Redor" in a sentence and their turkish translations:
Etrafına bak.
çevresinde öldürüldü.
Etrafta birkaç ev var.
Etrafına bak, Tom.
Çevrenize dikkat edin.
onun etrafında sıvı halde
yuvanın etrafında saatlerce
Dünyayı gezmek istiyorum.
Göletin etrafında yürüdük.
Etrafa baktım.
Dünya senin etrafında dönmüyor.
Sizin de çevrenizde mutlaka bir mühendis vardır
Sizin de çevrenizde şöyle insanlar yok mu?
Ben tekneyle dünyayı gezmek istiyorum.
Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
Evin etrafında bir çit var.
Onlar ateşin etrafında şarkı söyledi.
Dünya'yı gezmek istiyorum.
Hava kararınca ateşin etrafında şarkı söyledik.
Dünya çapında meşhur.
çevremizdeki insanlar yüzünden vazgeçeriz
Onun hayali Dünyayı gezmektir.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.
Alışveriş merkezini dolaştık.
Tom gözlerini açtı ve etrafa baktı.
Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.
Çiftliğin etrafını bir çitle çevirdiler.
Dünya, kendi ekseni etrafında döner.
Dünya senin etrafında dönmüyor.
- İngilizce Dünya çapında konuşulur.
- İngilizce tüm dünyada konuşulur.
Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.
Uydu, ay etrafında yörüngede.
Köpek masanın etrafında yürüyor.
Etrafına bak.
O, kolunu onun beline koydu.
Dünya genelinde buzullar erimektedir.
Tom'un etrafında bir kadın topluluğu var.
Tom dünyayı gezeceğini söylüyor.
Mümkün olursa, dünyayı gezmek istiyorum.
İyi bir programcı etrafındaki herkesi etkileyecektir.
Kampçılar ateşin etrafında oturdu.
Param olsaydı, dünyayı gezerdim.
Köpek kediyi ağacın etrafında takip ediyor.
Dünyadaki birçok öğrenci İngilizce çalışıyor.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
Ülke genelinde ciddi bir grip türü hüküm sürüyor.
Etrafa bir göz attım.
Aile üyeleri masa etrafına oturdular.
Neptün Güneş etrafındaki dönüşünü 165 yılda tamamlar.
O zaman bizim çevremizde mühendis olmasına gerek yok ki
İngilizce dünya genelinde birçok ülkede konuşulur.
Virüsün etrafında koruyucu bir nem tabakası vardır.
Çevremdeki insanlar çok sempatik olduğunu söylerler.
Etrafımdaki her şey bana seni hatırlatıyor.
Güneşin dünyanın etrafındaki hareketi bir yanılsamadır.
Bu, tüm dünyadaki yolculukların 3'te 2'sine eşit.
Dünya etrafında bir tam tur attığını açıklıyordu
Dünya Güneş'in etrafında döner.
Farkındaysanız etrafındaki insanlar da zaten dikkatlice ona bakıyor
Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
Etrafınızda virüs partiküllerine dağıtabilecek, iyi bir hava akışı var mı?
Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.
Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.
O çevresindeki herkes için hayatı perişan yapar.
Bir çocuğun çevresini anlamaya çalışmasındaki sonsuz merakı görüyorum; yani daha iyi bir toplum için hâlâ umut var demektir.