Examples of using "Provocar" in a sentence and their turkish translations:
O, Tom'u kızdırmak istedi.
Geçici çözümler kazalara neden olabilir.
Beni kışkırtmaya mı çalışıyorsun?
Mary erkek kardeşini kızdırmaktan hoşlanır.
Bu aynı zamanda akciğer kanserine neden olabilir.
Kurşun geri dönüşümsüz beyin hasarına neden olabilir.
Tom'un iyi bir izlenim bırakmak istediğini biliyorum.
Güçlü, zehri çok kuvvetli. Bulaşılacak bir şey değil.