Examples of using "Procurar" in a sentence and their turkish translations:
Hadi gidip şu enkazı bulalım!
Dolma kalemimi aramalıyım.
Nerede arayacağımı biliyordum.
Sen yardım aramalısın.
Tom yardım istemeli.
Onu sözlükte arayalım.
Ona sözlükte bakacağım.
Artık nereye bakacağımı bilmiyorum.
Dolma kalemimi aramak zorundayım.
Bu kelimeyi aramalıyız.
Sadece nereye bakacağını bilmek zorundasın.
...eğer nereye bakılacağını biliyorsanız.
Neyi aramalıyım?
Tom iş aramaya başladı.
Geri dönüp bunun yerine ipuçları arayalım.
ideal bir yer. Hem evlerde,
Yemek bulma vakti geldi.
O onu nerede arayacağını bilmiyor.
Bela aramaya gidersen onu bulursun.
Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.
Emin olalım.
Tom bir iş aramak için Boston'a geldi.
O bir iş aramaya başladı.
Kız mantar aramak için ormana gitti.
Ayrılalım ve Tom'u arayalım.
Senin için numaraya bakacağım.
- Boston'a iş aramaya geldim.
- Boston'a iş bulmaya gelmiştim.
- Boston'a iş bakmak için gelmiştim.
Onu aramana yardım edeceğim.
Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir
Şehrin daha içlerine doğru girmeli.
bugün bu sorulara hep birlikte cevap arayacağız
Bu, samanlıkta bir iğne bulmak gibidir.
Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.
Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.
Ağaca mı tırmanayım, çevrede ipucu mu arayayım?
Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.
piyasada hâkim olmaya çalışmalı, onu tanıyıp düzenlemeliyiz
Kelimelerin anlamlarını bulmak için sözlük kullanırız.
Bir daire aramana yardım etmekten mutlu olurum.
Tom'un gitmek isteyip istemediğini öğreneceğim.
Köpeğimi bulmama yardım edebilir misin?
Mezuniyet sonrası Tom, Panama'da iş bulmaya karar verdi.
Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.
Vahşi doğada yiyecek ararken seçiçi olamazsınız!
Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.
Demek izleri takip edip suyumuzu tazelememiz gerektiğini düşünüyorsunuz?
o yöne dönmek ve enkazı aramaya devam etmek isterseniz "Tekrar Dene"yi seçin.
Her şeyi bilmen gerekmiyor, sadece nerede arayacağını bilmen gerekiyor.
Tom'u bulmaya git.
ister misiniz?
Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.
Onu bir hafta boyunca her gün aradıktan sonra,
- Bir terapisti görmelisin.
- Bir terapiste başvurmalısın.
- Tom hazine aramayı durdurdu ve eve gitti.
- Tom hazine aramayı bıraktı ve eve döndü.
Neden sizin yardımınıza ihtiyacı olan başka birini bulmaya gitmiyorsun?
Elimizde olanı mı yiyelim, yoksa daha doyurucu bir şey mi arayalım?
Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.
Büyükbabam mide ağrısı için yardım aramak için hastaneye gitti.
Ama bu göreve baştan başlayıp daha fazla avlanmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.
Belirli bir kelimeyi içeren cümleleri arayabilirsiniz ve bu cümleler için çeviriler alabilirsiniz.
Ben Lyon'dayım, ama belki bir iş bulmak için Paris'e gideceğim.
Fadıl, sorunlarınızı paylaşmak için gideceğiniz kişidir.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.
Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
Yeni bir iş ararken gazetedeki küçük ilanları okumayı unutma.
Polis, Fadıl'ın minibüsünü aramaya devam etti.
Tom, polisin evini araştırmasına izin verdi.
Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.
Tekrar evlenmek yerine sevmediğim bir kadın bulacağım ve ona bir ev vereceğim.
Tom'un sana yazdığından emin olacağım.