Examples of using "Perna" in a sentence and their turkish translations:
Ben bacağımı kırdım.
- Bacağım ağrıyor.
- Bacağım acıyor.
Bacağını kaldır.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
Bacağını kırdın.
Bacağın nasıl?
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Bir köpek onun bacağını ısırdı.
Bacağımı kımıldatamıyorum.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
Sol bacağından ameliyat oldu.
Tom bana kazık attı.
O bacağından yaralandı.
Tom bacağını incitti.
Tom bacağını kesti.
Kazada bacağımı yaraladım.
Fadıl'ın sadece bir bacağı vardı.
Benim sol bacağım kırık.
Bir şeyin bacağından yukarı çıktığını hissetti.
Ona kırık bir bacağım olduğunu söyle.
Tom futbol oynarken bacağını incitti.
- Bacağına biraz buz koy.
- Bacağına biraz buz tut.
- Bacağına biraz buz sür.
Tom'un bacağında bir kramp var.
Bir köpek onu bacağından ısırdı.
Cerrah yanlış bacağı kesti.
Sağ bacağım acıyor.
Bir köpek tarafından bacağımdan ısırıldım.
Kazada sağ bacağımı yaraladım.
Tom'un bacağı iyileşiyor.
Asker bacağından yaralandı.
Tom'un bacağı kanıyor.
Bacağım hâlâ uyuşuk.
Sağ bacağımı hareket ettiremiyorum.
Sanırım bacağımı kırdım.
Tom sol bacağından vuruldu.
Ayağım kesilmek zorundaydı.
Sanırım bacağım kırık.
Bu daha iyi. Bacağımı çekiyorum.
Bacağım incindi, bu yüzden yürüyemiyorum.
Onun sağ bacağına bir top çarptı.
Ben ata binemem. Bacağım kırık.
Yüzemem. Benim bacağım kırık.
Onun kırık bacağı henüz iyileşmedi.
Bacağım o köpek tarafından ısırıldı.
Bacağına ne oldu?
Aslında bir bacak kırabilirdim.
Tom sol ayağının acıdığını söylüyor.
Sol bacağın hâlâ acıyor mu?
Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.
Yanlışlıkla kendimi ayaktan vurdum.
Köpeğim Tom'un bacağını ısırdı.
Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.
Sanırım Tom'un bacağı kırık.
Bir bacağımda üç yara, karnımda da iki yara vardı.
- Onu aldatma.
- Onu kandırmayın.
- Onu kandırma.
Tom buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.
Tom bir bisiklet kazasında bacağını kırdı.
Bacağımın kırık olduğunu bilmiyordum.
Bacağımın kırık olduğunu biliyordum.
Tom çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı.
Bir kaza geçirdi ve bacağını kırdı.
- Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.
- Tom bacağını incitti ve zar zor yürüyebiliyor.
Buz üzerinde paten yaparken, bir ayağını kırdı.
Kırık bacağım yüzünden yürüyemiyorum.
Roger buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.
Buzun üstünde düştü ve bacağını incitti.
Bacağımın kırılması riskini istemiyorum.
Tom bir kayak yarışında bacağını kırdı.
Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
Kardeşim ağaçtan düştü ve bacağını kırdı.
Tom'un sol bacağında bir doğum lekesi var.
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.
"Bacağına ne oldu?" "Kayak yapıyordum ve düştüm."
Ben bir trafik kazasında bacağımı kırdım.
- Tom'a bir bacağımın kırık olduğunu söyle.
- Tom'a kırık bir bacağım olduğunu söyle.
Kırık bacak Tom'un en büyük sorunu değil.
Noelde Tom'un sağ bacağı hâlâ sargılıydı.
Erkek kardeşim ağaçtan düştü ve bacağını kırdı.
Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.
Bu çok pahalıya mal oluyor.
Pantolonunuzun paçasından tırmanmasını istemezsiniz. Bastığınız yere dikkat edin.
Sabah saat 10.00 civarında bacağından kabukla vuruldu parça.
Erkek kardeşim bacağını kırdı ve üç hafta koltuk değnekleri kullanmak zorunda.
Yeni bir masa alacaktım ama kocam kırık bacağı onardı.
On üç yaşındayken içinde bulunduğum bir araba kazasından dolayı hâlâ sol bacağımda bir izim var.