Examples of using "Quebrei" in a sentence and their turkish translations:
Ben bacağımı kırdım.
Ben kolumu kırdım.
Kupayı kırdım.
Kültablanı kırdım.
Bir tırnak kırdım.
Ben kolumu kırdım.
Ayak bileğim kırıldı.
Gözlüklerimi kırdım.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
Ben bir bardak kırdım.
Ben bardak kırdım.
Ben kuralları çiğnedim.
Üç tabak kırdım.
Pencereyi kırdım.
Ben sessizliği bozdum.
Dünya rekorunu kırdım.
Sanırım kolumu kırdım.
Sanırım kolumu kırdım.
Düştüm ve kolumu kırdım.
Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
Sanırım bacağımı kırdım.
Kapıyı açtığımda kilidi kırdım.
- Gitarımda bir tel kırdım.
- Gitarımdaki bir teli kopardım.
Bulaşıkları yıkarken bir bardak kırdım.
Egzersiz yaparken ayağımda bir kemik kırdım.
Ben bir trafik kazasında bacağımı kırdım.
Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.
17 yaşındayken, futbol oynarken kendimi yaraladım. Birisiyle çarpıştım ve bunun sonucu olarak dişlerimden bazılarını kırdım.