Examples of using "Ouriço" in a sentence and their turkish translations:
Mary bir deniz kestanesidir.
Kirpi küçük bir hayvandır.
Bir kirpiyi parlatmanın yolu yok.
Hiç deniz kestanesi yedin mi?
Bir kirpiye dokundun mu hiç?
Denizkestanesini başka bir tanka geçiriyordum,
Toxopneustes pileolus, dünyanın en zehirli denizkestanesi.
Ahtapot izlerinin, deniz kestanesinden farkı ne?
Isırdıktan birkaç dakika sonra denizkestanesinin zehri devreye giriyor.
Artık miğfer salyangozlarının deniz kestanesine, ahtapotun da salyangozlara olan bağlantısını biliyorum.
Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.