Examples of using "Mover" in a sentence and their turkish translations:
Bacağımı kımıldatamıyorum.
İnanç dağları taşıyabilir.
İnanç dağları kımıldatabilir.
- Tom neredeyse hareket edemiyor.
- Tom neredeyse kıpırdayamıyor.
- Tom neredeyse kımıldayamıyor.
Onlar hızlı hareket etmek zorunda kalacaktı.
Çocuk ağır kanapeyi taşımaya çalıştı.
Çok hızlı hareket etmek istemiyorum.
Bu divanı taşımama yardım et.
Sağ bacağımı hareket ettiremiyorum.
Bu taşı taşımama yardım et.
Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.
- Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
- Sandalyeyi biraz kaydırır mısın?
Erkek kardeşimin masasını taşımasına yardım ettim.
Bitkilerin arasındaki toprağı kaldırın.
uçak tam hareket etmek üzereyken
Bu heykeli çok dikkatli taşımalıyız.
o zaman nasıl oluyorda hepsi aynı aynı anda hareket edebiliyor?
- Bacaklarını kımıldatabiliyor musun?
- Bacaklarını oynatabiliyor musun?
Kapıyı kapatabilmemiz için biraz ilerler misiniz?
Yatmaya gidelim.
Denizkestanesini başka bir tanka geçiriyordum,
Ekip, bana hızlı yol katedebileceğim bir şey getirebilir misiniz?
Şöyle ki bu ufaklıklar istediklerinde çok hızlı olabiliyorlar.
uçağa bindiler uçak hareket etmek üzereyken
tabak hareket etmeye başlar. Bir tane daha koyalım bundan
uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor
Önemli olan, alttan kaldırıp nazikçe tutmak, böylece toprak dağılmaz.
Taşınmak zorundasın.