Translation of "Animal" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "Animal" in a sentence and their turkish translations:

Que animal enorme!

O hayvan kocaman!

Que animal assustador!

Ne kadar da ürkünç bir hayvan!

O animal come.

Hayvan yer.

- Um leão é um animal.
- O leão é um animal.

- Aslan bir hayvandır.
- Aslan, bir hayvandır.

- Você já desenhou um animal?
- Vocês já desenharam um animal?

Hiç hayvan resmi yaptın mı?

O animal foi clonado.

Hayvan klonlandı.

Ele é um animal.

O bir hayvan.

Este animal é manso.

Bu hayvan samimi.

Vejo um animal nocivo.

Zararlı bir hayvan görüyorum.

Que animal é grande?

Hangi hayvan büyük?

Que animal é pequeno?

Hangi hayvan küçük?

O animal está comendo.

Hayvan yiyor.

Este animal é sagrado?

Bu hayvan kutsal mı?

Você é um animal.

Sen bir hayvansın.

- Qual é o seu animal favorito?
- Qual o seu animal preferido?

- En sevdiğiniz hayvan hangisidir?
- En sevdiğin hayvan hangisidir?

Talvez uma carcaça de animal.

Belki bir leş falandır.

Use um animal de estimação

binek hayvanı kullanmak

É um animal que planeia

Bu, strateji kuran

Um cavalo é um animal.

At bir hayvandır.

Este animal é muito inteligente.

Bu hayvan çok zeki.

- Eu sei o nome desse animal.
- Sei o nome desse bicho.
- Conheço o nome desse animal.
- Eu sei o nome deste animal.

Bu hayvanın adını biliyorum.

- Você já teve um animal de estimação?
- Vocês já tiveram um animal de estimação?

Hiç evcil hayvanın oldu mu?

Leva o animal a outro nível.

Bu, onu farklı bir seviyeye taşıyor.

Você tem algum animal de estimação?

- Hiç evcil hayvanın var mı?
- Evcil hayvanınız var mı?

O cavalo é um animal doméstico.

At evcil bir hayvandır.

O cavalo é um animal amigável.

At dost bir hayvandır.

Foi mordida por um animal selvagem.

Vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

O ouriço é um animal pequeno.

Kirpi küçük bir hayvandır.

O homem é um animal social.

İnsan sosyal bir hayvandır.

De que animal você mais gosta?

En sevdiğin hayvan hangisidir?

A raposa é um animal selvagem.

Tilki vahşi bir hayvandır.

Ele tem algum animal de estimação?

Onun bir evcil hayvanı var mı?

O elefante é um animal forte.

Fil güçlü bir hayvandır.

Eu o vi batendo no animal.

Onun hayvana vurduğunu gördüm.

Qual é o nome desse animal?

O hayvanın adı ne?

É muito raro ver-se este animal.

Çok nadir görülürler.

Qualquer outro animal vai querer o mesmo.

Burada yaşayan her canlı olacak.

Quero ser mais como um animal anfíbio.

Daha çok amfibi bir hayvan gibi olmak istiyorum.

Tenho um coelho como animal de estimação.

Bir tavşana evcil hayvan olarak bakıyorum.

O guepardo é o animal mais rápido.

Çita en hızlı hayvandır.

O elefante é um animal muito grande.

Bir fil çok büyük bir hayvandır.

Cada animal se preocupa com seu ninho.

Her hayvan kendi yuvasıyla ilgilenir.

Uma vaca leiteira é um animal útil.

Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.

Como se chama este animal em japonês?

Japoncada bu hayvanı nasıl adlandırıyorsunuz?

O homem é único animal que ri.

İnsan gülebilen tek hayvandır.

O cavalo é um animal muito útil.

At çok faydalı bir hayvandır.

Tom é um especialista em comportamento animal.

Tom hayvan davranışları konusunda bir uzmandır.

Coala é um animal próprio da Austrália.

Koala Avustralya'ya özgü bir hayvandır.

Não há nenhum animal vivo no museu.

Müzede hiç canlı hayvan yok.

Tom foi mordido por um animal selvagem.

Tom vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

O animal tornou-se uma lenda local.

Hayvan yerel bir efsane haline geldi.

O jacaré é um animal muito perigoso.

Bir timsah çok tehlikeli bir hayvandır.

Um rato não é um animal grande.

Bir fare büyük bir hayvan değildir.

- O homem é o único animal que fala.
- O homem é o único animal capaz de falar.

İnsan konuşabilen tek hayvandır.

- O homem é o único animal que pode falar.
- O homem é o único animal que consegue falar.

İnsan konuşabilen tek hayvan.

E aquela coisa a cair assustou aquele animal.

ve hızlıca düşen lens hayvanı ürküttü.

É muito raro ver um animal tão pequeno.

Bu kadar küçük bir hayvanı görmek çok nadirdir.

Meg tem um gato como animal de estimação.

Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.

O homem é um animal social por natureza.

İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.

O diabo-da-tasmânia é um animal verdadeiro.

Tasmanya şeytanı gerçek bir hayvandır.

Ele não sabe quase nada sobre aquele animal.

O, o hayvan hakkında neredeyse bir şey bilmiyor.

O homem é o único animal que fala.

İnsan, konuşan tek hayvandır.

O homem é o único animal que ri.

İnsan gülen tek hayvandır.

Você nunca teve um animal de estimação, teve?

Hiç evcil hayvanın olmadı, değil mi?

Não sei qual é o nome desse animal.

- Bu hayvana ne dendiğini bilmiyorum.
- Bu hayvanın adını bilmiyorum.

A baleia é o maior animal do mundo.

Balina dünyadaki en büyük hayvandır.

Às vezes um cão é um animal perigoso.

Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.

Nunca vi animal tão dócil quanto a tartaruga.

Kaplumbağa kadar uysal bir hayvan henüz görmedim.

A ciência está tentando identificar o animal estranho.

Bilim garip hayvanı tanımlamak için çalışıyor.

Nada é mais perigoso do que um animal encurralado.

Köşeye sıkışmış bir hayvandan daha tehlikeli bir şey yoktur!

Removem os chifres enquanto o animal ainda está vivo,

Hayvanın diri diri boynuzunu sökmek,

Eis um animal muito antissocial a brincar com peixes.

Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.

Ela tem um papagaio como um animal de estimação.

- Evcil hayvan olarak papağan besler.
- Evcil hayvan olarak papağan bakıyor.

O homem é o único animal capaz de falar.

İnsan konuşabilen tek hayvandır.

Você não é um elefante. É um animal pequeno.

Bir fil değilsin. Küçük bir hayvansın.

Os humanos como seres biológicos pertencem ao mundo animal.

Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.

Um animal pode ser muito mais perigoso quando ferido.

Bir hayvan yaralandığında çok daha tehlikeli olabilir.

O tigre é um tipo de animal muito feroz.

Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.

O homem é o único animal que possui linguagem.

İnsan dile sahip olan tek hayvandır.

- O ser humano é o único animal que utiliza o fogo.
- O homem é o único animal que usa o fogo.

İnsan ateşi kullanan tek hayvan.

- O homem é o único animal que consegue usar o fogo.
- O homem é o único animal que pode usar o fogo.

İnsan ateşi kullanabilen tek hayvandır.

É um longo caminho para um animal com três centímetros.

Sadece üç santimseniz epey uzun bir mesafe.

Mas por baixo disso, este orgulho incrível por este animal

Ama bunun altında, buraya gelebilmek için

Ele tem um porco-da-terra como animal de estimação.

O, bir evcil hayvan olarak bir yer domuzu besler.

O porco-da-terra é um animal de tamanho médio.

Yerdomuzu orta boyutta bir hayvandır.

Podia ver o animal a rosnar, sabem, ainda ouço aquele rosnar,

Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.

E, desde então, desenvolveu a visão mais complexa do reino animal.

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

Podemos dizer que existe apenas um animal que vive no mundo

dünyada tek hayvan besleyen canlı insan diyebilirz

- O elefante é um animal enorme.
- Os elefantes são animais grandes.

Filler iri bir hayvandır.

As pessoas acabam por temer este animal, mesmo nunca o tendo visto.

devam ettiriliyor, onu hiç görmemiş olanlar bile ondan korkuyor.

Algo matou o animal e arrastou-o para aqui para o comer.

Bir şey bunu öldürmüş ve yemek için bu mağaraya getirmiş.