Examples of using "Tocou" in a sentence and their turkish translations:
Telefon çaldı.
Bir şeye dokunmadın, değil mi?
- Kapı çaldı.
- Kapı zili çaldı.
Tom piyano çaldı.
Telefon çaldı.
Hiç kimse bana dokunmadı.
Siren çaldı.
Zil çaldı.
Birisi bana dokundu.
Sen ona dokunmadın, değil mi?
Tom'un telefonu çaldı.
O, kapı zilini çaldı.
Sen kalbime dokundun.
Zili çaldın mı?
Tom zili çaldı.
Ona omuzundan dokundu.
Tom kapı zilini çaldı.
Tom'un cep telefonu çaldı.
Tom hiçbir şeye dokunmadı.
Telefon birçok kez çaldı.
Tom'un kapı zili çaldı.
O onu dışarı kışkışladı.
O, onun omzuna dokundu.
Ben okurken telefon çaldı.
Konuşma dinleyicileri derinden etkiledi.
Bir dakika önce cep telefonun çaldı.
- Dick piyano çaldı ve Lucy şarkı söyledi.
- Dick piyano çaldı ve Lucy seslendirdi.
Telefon çaldı ve Tom yanıtladı.
Zili çalan kişi sen miydin?
Kim zili çaldı?
Tom piyano çaldı ve Mary şarkı söyledi.
Telefon çaldı ama kimse cevap vermedi.
Telefon uzun zaman çaldı.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Duş alırken telefon çaldı.
Kapı zili çaldığında Tom uyuyordu.
Telefon çaldığında öğle yemeği yiyordum.
Telefon çaldı ama yanıt vermedim.
Ders süresince telefonu çaldı.
Grubumuz geçen hafta burada çaldı.
Telefon çaldığında, ben dışarı gidiyordum.
Zil çaldığında TV izliyorduk.
Tom telefon çaldığında tatlısını yiyordu.
Tom'un cep telefonu çaldı ve o, onu yanıtladı.
Telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydim.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Mary kapı zilini çaldığında Tom uyuyordu.
Telefon çaldığında banyo oluyordum.
Tom kapıya geldi ve zili çaldı.
Tom telefon çaldığında derin uykudaydı.
Telefon çaldığında babam ayrılmak üzereydi.
Ben bu yorumu görmeden önce telefonum çaldı
Eve varır varmaz, telefon çaldı.
O, telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydi.
Dün çalar saat çalmadı ve Kurt uyanmadı.
Hiçbir yunusa dokundun mu?
Telefon çaldığında cevap vermek için ona koştu.
Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
Tom bu sabah toplantıda konuyu gündeme getirmedi.
Bir kirpiye dokundun mu hiç?
En son ne zaman kara dokundun.
Tom sıcak sobaya dokundu ve elini yaktı.
Telefon çaldığında eve zar zor girmiştim.
Tom kapıya doğru yürüdü ve zili çaldı.
Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı.
Tom bugün çok daha iyi oynadı.
Telefon çaldığında yatağa gitmek üzereydim.
Telefon çaldığında Tom kimin aradığını zaten biliyordu.
Zaten kapı zilini çaldın mı?
Telefon gecenin ortasında çaldığında o hemen bir şeyin kötü olduğunu bildi.
Zil çaldığında, Tom okuduğu kitabı kapadı ve onun kim olduğunu görmek için kalktı.