Examples of using "José" in a sentence and their turkish translations:
Joseph topallıyor.
Joseph bahçede.
Senin görevin kolay mı, Joseph?
Joseph yetenekli bir ekonomisttir.
Joseph evde değil.
Joseph artık partinin bir üyesidir.
Joseph ölümden bir çağrı duyduğunu söylüyor.
Jose atletizm'i seçti ve bundan hiç pişman olmadı.
Ben Bilbao'da iken José ile tanıştım.
Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
Joseph on beş dilde 'seni seviyorum' diyebilir.
Merhaba. Benim adım José Silva. Adınız nedir?
Jose şu anda konuşamaz; daha sonra arayın.
Joseph futbol oynayamaz. Top ayağına dolaşır ve her şeyi karman çorman eder.
Mısır'da yedi yıllık bolluğun ardından, Yusuf'un öngördüğü yedi yıllık kıtlık cereyan etti: Bütün dünyada kıtlık hüküm sürüyordu, lakin tüm Mısır topraklarında bereket vardı.