Translation of "Diz" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Diz" in a sentence and their turkish translations:

Ele diz

diyordu

Você diz

Diyorsunuz ya

- Faça como ele diz.
- Faz como ele diz.
- Façam como ele diz.

Söylediği gibi yap.

- Faça como ela diz.
- Faz como ela diz.
- Façam como ela diz.

Söylediği gibi yap.

- O que você diz?
- O que me diz?

- Ne diyorsun?
- Ne dersin?

- "Quem diz?" "Eu digo."
- "Quem diz isso?" "Eu".

"Kim söylüyor?" "Ben söylüyorum."

Você diz que

böyle söylersiniz

Kadir Özkaragöz diz

Kadir Özkaragöz ise diyor ki

Namık Sarı diz

Namık Sarı diyor ki

O homem diz

Adam diyor ki

Que diz ela?

- O ne diyor?
- Ne söylüyor?

Ninguém diz isso.

Kimse onu söylemiyor.

Tom diz olá.

Tom'un selamı var.

Como se diz...?

Nasıl dersiniz...?

- Tom se diz saudável.
- Tom diz que é saudável.

Tom sağlıklı olduğunu söylüyor.

- O coração diz que sim, mas o bom senso diz que não.
- O coração diz que sim, mas o juízo diz que não.
- O coração diz que sim, mas a razão diz que não.

Kalp evet diyor, akıl hayır diyor.

Não é o que você diz, mas como você diz.

Bu ne söylediğin değil fakat nasıl söylediğindir.

Aquele que sabe não diz, aquele que diz não sabe.

- Bilenler söylemez, söyleyenler bilmez.
- Bilen söylemez, söyleyen bilmez.

- Faz o que ele te diz.
- Faça o que ele lhe diz.
- Faz como ele te diz.

Sana söylediğini yap.

- Ele diz que estou atento.
- Ele diz que eu sou atento.
- Ele diz que eu estou atento.

Bana dikkatli olduğumu söyledi.

- Tom diz que não chorou.
- Tom diz que ele não chorou.
- Tom diz que ele não chorava.

Tom ağlamadığını söylüyor.

diz a si mesmo

kendisi anlatıyor

Diz o que pensas.

Aklından geçeni söyle.

Ninguém me diz nada.

Kimse bana bir şey söylemiyor.

Você sempre diz isso.

Her zaman onu söylüyorsun.

Ninguém mais diz isso.

Artık hiç kimse onu söylemiyor.

Isto não se diz.

O, söyleyecek münasip bir şey değil.

Tom diz estar bem.

Tom iyi olduğunu söylüyor.

Tom se diz inocente.

Tom masum olduğunu söylüyor.

Tom diz ser feliz.

Tom mutlu olduğunu söylüyor.

- Fale!
- Diga.
- Diz isso.

- Söyle.
- Konuş!
- Konuşun!

Você nunca diz obrigado.

Sen asla teşekkür ederim demezsin.

- Algo me diz que vai chover.
- Algo que diz que choverá.

Yağmur yağacağına dair bir önsezim var.

- Ela diz que gosta de flores.
- Ela diz gostar de flores.

O, çiçekleri sevdiğini söylüyor.

- Tom diz que não vai vir.
- Tom diz que não vem.

Tom gelmeyeceğini söylüyor.

- Tom diz que ele não vai.
- Tom diz que não vai.

Tom gitmediğini söylüyor.

- Tom diz que eu sou estranho.
- Tom diz que sou estranho.

Tom garip olduğumu söylüyor.

- Tom diz que sou ingênuo.
- Tom diz que eu sou ingênuo.

Tom saf olduğumu söylüyor.

- Como se diz "obrigado" em japonês?
- Como se diz "obrigada" em Japonês?

Japoncada "teşekkür ederim" nasıl deniliyor?

- Isso diz respeito a mim?
- É sobre mim?
- Diz respeito a mim?

Bu benimle ilgili mi?

- O Tom diz que está bem.
- O Tom diz que está ok.

Tom onun tamam olduğunu söylüyor.

- Como você diz XXX em português?
- Como se diz XXX em português?

Portekizce'de nasıl XXX denilir?

- Tom diz ser muito rico.
- Tom diz que ele é muito rico.

Tom çok zengin olduğunu söylüyor.

- Tom diz que ouviu Mary bocejar.
- Tom diz que ouviu Mary bocejando.

Tom, Mary'nin esnediğini duyduğunu söyledi.

- O Tom diz que vai fazer.
- O Tom diz que vai fazer isso.
- O Tom diz que ele vai fazer.
- O Tom diz que ele vai fazer isso.

Tom onu yapacağını söylüyor.

No começo Michael Corleone diz:

başlangıçta Michael Corleone diyor ki

Não se diz mais isso.

- İnsanlar artık onu söylemiyorlar.
- İnsanlar onu artık söylemiyor.

Diz que conheceu meu pai.

O, babamla tanıştığını söylüyor.

Tom diz que está cansado.

Tom yorgun olduğunu söylüyor.

Faz como ele te diz.

Sana dediği gibi yap.

Ele sempre diz a verdade.

O her zaman gerçeği söyler.

Diz-se que ele morreu.

Onun öldüğü söyleniyor.

Você nunca me diz nada.

Sen bana hiçbir şey söylemiyorsun.

Escutem o que professor diz.

Öğretmenin dediğini dinleyin.

É exatamente como você diz.

Aynen dediğin gibi.

Isto diz respeito a você.

Bu sizi ilgilendiriyor.

Diz-lhes o que aconteceu.

Onlara ne olduğunu söyle.

Tom diz que é feliz.

Tom mutlu olduğunu söylüyor.

Tom diz que quer mudar.

Tom değiştirmek istediğini söylüyor.

Esta história me diz algo.

Bu hikaye bana bir şeyler anlattı.

Tom diz que o conhece.

Tom seni tanıdığını söylüyor.

O Tom diz que gosta.

Tom onu sevdiğini söylüyor.

O Tom sempre diz não.

Tom her zaman hayır der.

O Tom sempre diz isso.

Tom onu her zaman söyler.

Tom diz que é urgente.

- Tom onun acil olduğunu söyledi.
- Tom bunun acil olduğunu söylüyor.

Tom diz que está ocupado.

Tom onun meşgul olduğunu söylüyor.

O Tom diz que dói.

Tom onun ağrıdığını söylüyor.

Tom diz não estar preocupado.

Tom endişeli olmadığını söylüyor.

Maria diz que ama Tom.

Mary Tom'u sevdiğini söylüyor.

Maria diz que amou Tom.

Mary, Tom'u sevdiğini söylüyor.

Tom diz que ama Maria.

Tom Mary'yi sevdiğini söylüyor.

Tom diz que amou Maria.

Tom Mary'yi sevdiğini söylüyor.

Tom diz ter um plano.

Tom bir planı olduğunu söylüyor.

Maria diz que é inocente.

Mary onun masum olduğunu söylüyor.

Isso diz muito sobre você.

Bu senin hakkında çok şey söylüyor.

Quem ele se diz ser?

O kim olduğunu söylüyor?

O que diz aquela placa?

- O işaret ne diyor?
- O işaret ne anlama gelir?

Isso não me diz nada.

Benim için hiçbir şey gibi görünmüyor.

Tom diz não estar cansado.

Tom yorgun olmadığını söylüyor.

Ele diz que detesta guerra.

Savaştan nefret ettiğini söylüyor.

- Tom diz que ele quer aprender francês.
- Tom diz que quer aprender Francês.

Tom Fransızca öğrenmek istediğini söylüyor.

- Tom diz que está apaixonado pela Mary.
- Tom diz estar apaixonado pela Mary.

- Tom, Mary'ye aşık olduğunu söylüyor.
- Tom Mary'ye aşık olduğunu söylüyor.

- Diz-lhes que tenho uma perna partida.
- Diz-lhes que parti uma perna.

Ona kırık bir bacağım olduğunu söyle.

Mais importante que o que você diz é a maneira como o diz.

Ne söylediğiniz değil, onun nasıl söylediğiniz önemlidir.

- Por favor, escreva o que ele diz.
- Por favor, anote o que ele diz.

Lütfen onun söylediğini not et.

- A sua esposa diz umas coisas estranhas.
- A sua esposa diz algumas coisas estranhas.

Karın tuhaf şeyler söylüyor.

- Como você diz isso no seu idioma?
- Como você diz isso na sua língua?

Onu kendi dilinde nasıl diyorsun?

- Tom diz que vai esperar pela gente.
- Tom diz que vai esperar por nós.

Tom bizi bekleyeceğini söylüyor.

O herpetologista Dr. Bryan Fry diz

Herpetolojist Doktor Bryan Fry'a göre

Então, diz que o maior crime...

Diyorsun ki en büyük suç,

diz às pessoas usando um fez

başına fes takmış kişiler anlatır

Alguém diz, existe um genocídio armênio

birileri de çıkar Ermeni soykırımı var der