Examples of using "Partido" in a sentence and their turkish translations:
Kırılmışlar.
- Kalbim kırık.
- Ben kederliyim.
daha sonrasında ise bir siyasi partinin
- Onun kalbi kırıktır.
- Onun kalbi kırık.
Kalbim kırık.
Kalbim kırılmıştı.
Demokrat Partiyi destekler.
O, demokratik parti üyesidir.
Tom kalbi kırık olacak.
Tom'un kalbi kırık.
O birçok kalp kırdı.
- Çok üzgündüm.
- Ben kalbi kırıktım.
- Kalbim kırıktı.
- Dertliydim.
Komünist Parti'ye, Yahudilere
Geri geldiğin zaman, ben gitmiş olacağım.
Ben kırık bir kalpten acı çekiyorum.
O daha önce gitti.
Joseph artık partinin bir üyesidir.
Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.
Partinin bu mücadelesindeki yoldaşlarımız onlar.
iktidar partisi üyeleri reddetmişken
Tom'un annesi kalbi kırıktı.
Diğerlerine karşı onun tarafını seçmeye karar verdim.
Tom'un dertli olacağını biliyordum.
Neden onun tarafını tutuyorsun?
Sosyalist Parti oyların sadece% 18'ini aldı.
Tom kalbi kırık olduğunu söyledi.
Onun kalbi kırıktı.
İstasyona vardığında tren çoktan ayrılmıştı.
Ben istasyona vardığımda tren çoktan gitmişti.
İstasyona ulaştığımda trenim çoktan ayrılmıştı.
Onların partisi seçimlerde en fazla oyu aldı.
"Almanya için Alternatif" Almanya'daki yeni bir siyasi partidir.
Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.
Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.
İstasyona vardığımda, tren çoktan gitmişti.
Çünkü benim eski merdivenim kırık.
Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.