Translation of "Chamado" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Chamado" in a sentence and their turkish translations:

chamado terremoto

deprem adı verilir

Investidor chamado

Yatırımcı aradı

chamado atenuação magnética.

manyetik zayıflaşma adı verilir.

- Eu conheci alguém chamado Tom.
- Conheci um cara chamado Tom.

Ben Tom adında bir adam tanıyordum.

Um seguidor chamado FBIYeager

FBIYeager isimli bir takipçimiz

- Eu não conheço ninguém chamado Tom.
- Não conheço ninguém chamado Tom.

Tom adında birini tanımıyorum.

- Eu conheço um menino chamado Tom.
- Conheço um menino chamado Tom.

Tom isminde bir çocuk tanıyorum.

Havia algo chamado Centro Um.

Merkez Bir denen bir şey vardı.

chamado sangrento 1 de maio

kanlı 1 Mayıs olarak adlandırılan

Nosso seguidor chamado Bat1 disse

Yarasa1 isimli takipçimiz şunu söylemiş

Um seguidor chamado Samet Yıldırım

Samet Yıldırım isimli bir takipçimiz ise

Criou um computador chamado Macintosh

Macintosh adında bir bilgisayar yaptı

Isso é chamado de taquigrafia.

Buna stenografi denilir.

Tem alguém chamado Tom aqui?

Burada Tom adında biri var mı?

- Sinto muito por tê-lo chamado mentiroso.
- Sinto muito por tê-la chamado mentirosa.

Sana yalancı dediğim için üzgünüm.

Lançou um novo serviço chamado "Hitch",

Hitch adında yeni bir hizmet başlattı.

Isso foi chamado organização terrorista ergenekon

buna da ergenekon terör örgütü denmişti

É também chamado de Kut Kuymak.

Kut kuymak adı da verilir buna

Nosso amigo chamado İlhan Ozgoncu disse

İlhan Ozgoncu ismindeki arkadaşımız şunu söylemiş

Um amigo chamado Çiğdem Buse Taş

Çiğdem Buse Taş ismindeki bir arkadaşımız

Nosso amigo chamado Bedirhan Canpolat disse

Bedirhan Canpolat isimli arkadaşımız demiş ki

Nosso seguidor chamado Batıkan diz isso

Batıkan isimli takipçimiz ise şunu söylüyor

Um amigo chamado Rifat58 disse que

Rıfat58 isimli bir arkadaşımız ise şunu söylemiş

Porque nós temos algo chamado Google

Çünkü elimizin altında Google denen bir şey var

Como você gostaria de ser chamado?

Sana ne denilmesini istersin?

Ele ajudou um ladrão chamado Tom.

O, Tom denilen bir hırsıza yardım etti.

Tom tem um cachorro chamado Cookie.

Tom'un Cookie adında bir köpeği var.

Eu tenho um amigo chamado Tom.

Tom adında bir arkadaşım var.

Eu tinha um amigo chamado Tom.

Tom adında bir arkadaşım vardı.

Você deveria ter chamado a polícia.

Polisleri aramalıydın.

O filho deles era chamado Edward.

Onların çocuklarına Edward adı verildi.

Ele é chamado de dicionário ambulante.

Ona ayaklı sözlük derler.

Eu tinha um gato chamado Cookie.

Cookie adında bir kedim vardı.

Eu tinha um cachorro chamado Biscuit.

Benim Cookie adında bir köpeğim vardı.

Eu tive um hamster chamado Cookie.

Cookie adında bir hemstırım vardı.

Eu tenho um gato chamado Cookie.

Cookie adında bir kedim var.

Não há ninguém chamado Tom aqui.

Burada Tom adında hiç kimse yok.

Estou procurando um cara chamado Tom.

Tom adındaki bir adamı arıyorum.

Desculpe ter te chamado tão cedo.

Seni bu kadar erken aradığım için özür dilerim.

Você tem um filho chamado Tom?

Tom adında bir oğlun var mı?

Tom tem um filho chamado John.

Tom'un John adında bir oğlu var.

Conheci um homem alto chamado Ken.

- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.

Eu conheço um cara chamado Smith.

Ben Smith adında bir adam tanıyorum.

Alguém chamado Henry queria te ver.

- Adı Henry olan biri sizi görmek istedi.
- Henry isimli birisi sizi görmek istedi.
- Henry isimli birisi seni görmek istedi.

O íon positivo é chamado cátion.

Pozitif iyonlara katyonlar denir.

- Eu estou cansado de ser chamado de mentiroso.
- Estou cansado de ser chamado de mentiroso.

Bana yalancı denilmesinden bıktım.

O grupo é chamado de organização terrorista

gruba terör örgütü adı verilip

Lua pousou no navio chamado Apollo-11

Apollo-11 isimli gemiyle Ay'a iniş yapıldı

Um de nossos seguidores chamado Emre Karaoğlu

Emre Karaoğlu isimli bir takipçimiz ise

E ao lado dele é chamado Pixar

Ve yanında Pixar adında

Um cartão de visita chamado Rudolph Fentz

Rudolph Fentz isimli bir iş kartı, adresi

Levante-se quando seu nome for chamado.

Adınız çağrıldığında ayağa kalkın.

Tem um lugar chamado Kuchiwa em Hiroxima.

Hiroshima'da Kuchiwa denilen bir yer var.

Tom nunca foi chamado de estúpido antes.

Tom'a daha önce hiç aptal denilmemişti.

Acabo de conhecer um rapaz chamado Tom.

Ben az önce Tom adında bir çocukla tanıştım.

Eu conheci um canadense chamado Tom Jackson.

Ben Tom Jackson adında Kanadalı bir adamla tanıştım.

Ele era chamado de Ted pelos amigos.

Ona arkadaşları tarafından Ted denilirdi.

Conheci um cara chamado Tom no parque.

Parkta Tom adında bir adamla tanıştım.

Tenho na Hungria um amigo chamado Borat.

Macaristan'da Borat adında bir arkadaşım var.

Um cara chamado Tom veio te ver.

Tom adındaki bir adam seni görmeye geldi.

Tom tem um irmão gêmeo chamado John.

Tom'un John adında bir ikiz kardeşi var.

Ninguém gosta de ser chamado de tolo.

- Kimse aptal denilmesinden hoşlanmaz.
- Hiç kimse aptal diye çağırılmaktan hoşlanmaz.

Ninguém gosta de ser chamado de idiota.

- Hiç kimse aptal denilmesini sevmez.
- Hiç kimse aptal denilmesinden hoşlanmaz.

- Gosto de ser chamado de Tom.
- Eu gostaria de ser chamado Tom.
- Eu gostaria que me chamassem Tom.

Bana Tom denilmesini istiyorum.

Seria velejar com um navio chamado Apollo-11

Apollo-11 isimli bir gemiyle yola çıkılacaktı

Ou existe um gigante chamado Microsoft e Apple

Ya Microsoft ve Apple denen bir dev var

Desta vez, um homem chamado John Titor aparece.

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

Ele é freqüentemente chamado de 'o último Viking'.

Sık sık 'Son Viking' olarak adlandırılır.

O cachorro é chamado de Spot pela família.

Köpeğe aile tarafından "Spot" adı verilir.

José diz ter ouvido um chamado da morte.

Joseph ölümden bir çağrı duyduğunu söylüyor.

Marrocos é chamado de "Al-Maghrib" em árabe.

Fas'a Arapçada "Al-Maghrib" denir.

Esse mapa é chamado de projeção de Mercator

Bu haritaya "Merkatör projeksiyonu" denir.

O centeio foi chamado de grão da pobreza.

Çavdara yoksulluk tahılı denirdi.

Tom tem um macaco de estimação chamado Cookie.

Tom'un Cookie adında evcil bir maymunu vardı.

Álcool é chamado às vezes de coragem líquida.

Alkole bazen sıvı cesaret denir.

Estou feliz por você não a ter chamado.

Onu aramadığına memnun oldum.

Tom tem um irmão mais velho chamado João.

Tom'un John adında bir ağabeyi var.

Um homem chamado George estava hospedado num hotel.

George adında bir adam bir otelde kalıyordu.

Olhe antes de Galileu antes desse torpedo chamado Galil

bak galileo'dan önce galile denilen o torpilliden önce

Mas ele estava enfrentando o gigante chamado Microsoft novamente

Fakat karşısında yine Microsoft denen dev duruyordu

Você já ouviu falar de um poeta chamado Tom?

Hiç Tom adında bir şair duydun mu?

Um homem chamado Slim foi morto durante o acidente.

Slim denilen bir adam kazada öldü.

Um homem cuja esposa morreu é chamado de viúvo.

Eşi ölmüş bir adama dul denir.

Para fazer isso, eles usam um processo chamado projeção

Bunu yapmak için, projeksiyon denilen bir işlemi kullandılar.

Quando eu era criança, tinha um cachorro chamado Cookie.

Çocukken Cookie adında bir köpeğim vardı.

O hino escocês é chamado "A Flor da Escócia".

İskoçya'nın marşına "İskoçya Çiçeği" denir.

- Meu primo recebeu o chamado de Deus e se tornou padre.
- Meu primo recebeu o chamado de Deus e virou padre.

Kuzenim Tanrı'nın çağrısını kabul etti ve rahip oldu.

No Japão, inspirou a lenda dum centípede gigante chamado Ömukade.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

Um homem chamado Andrew Carlssin apareceu na América em 2002

Amerika'da 2002 yılında Andrew Carlssin adında bir adam ortaya çıktı

Isso foi feito com um programa chamado Microsoft Internet Explorer.

Bunu da Microsoft İnternet Explorer adında bir programla yaptı.

O melhor amigo de Tom é um rato chamado Jerry.

Tom'un en iyi arkadaşı Jerry adında bir faredir.

A princesa Mary foi capturada pelo poderoso dragão chamado Tom.

Prenses Mary, Tom adındaki güçlü ejderha tarafından yakalandı.

Ele foi chamado de volta, em meio à sua viagem.

O gezisinden geri çağrıldı.

Plutão não está sozinho. Ele tem um amigo chamado Caronte.

Pluto yalnız değil. Onun Charon adında bir arkadaşı var.

Você já ouviu falar de um homem chamado Tom Jackson?

Sen hiç Tom Jackson adında bir adamı duydun mu?