Examples of using "Tua" in a sentence and their turkish translations:
Kıyafetine dikkat et.
Kalemini görüyorum.
Bu gerçekten senin hatan.
Senin kendi fikrin mi?
Onların yardımına ihtiyacı var.
Kızını seviyorum.
Kızın burada mı?
Ben senin kız kardeşinim.
İçkin nerede?
Ben senin insafına kaldım.
Kız kardeşin uyuyor.
Bu senin mektubun mu?
Senin davranışın utanç verici.
Senin kızın uzun boylu.
Kız kardeşiniz çekici.
Kız kardeşin burada mı?
Bu senin hatan.
Anneni tanıyorum.
Cevabın yanlış.
O senin annen mi?
- Kız kardeşin nerede çalışıyor?
- Kardeşin nerede çalışıyor?
Annen seni seviyor.
Senin güvensizliğin dininden gelmektedir.
Bu senin ailen mi?
Bugün seni özledim.
Sizin burada olmanız bana çok yardımcı oldu.
Seni çok özlüyorum.
Kararına katılmıyorum.
Hızlı cevabınız için teşekkürler.
Kütüphanen cennetindir.
- Ruhunuz bana ait.
- Canınız bana ait.
Senin cesaretine hayran.
Mazeretin nedir?
Ben senin iznini istemedim.
O senin seçimindi.
O senin mazeretin mi?
Sizin hipotez mantıklı.
Senin el yazın çok okunaksız.
Senin kızına bayılıyorum.
Duan kabul edilecektir.
Yüzün senin kişiliğindir.
Senin niyetin o muydu?
Büyükannenize yardım etmelisiniz.
Dilini seviyorum.
O senin arkadaşın.
Şansınızı deneyin.
Kravatını çıkar.
Önerinizi yeniden düşündüm.
Sesini yeniden duymak güzel.
Ben senin azim ve kararlılığına hayranım.
O, hayatını kurtarabilir.
Sizin dilinizi öğrenmek istemiyorum.
Annenle konuşmak istiyorum.
Senin sokağında kaç tane ev var?
Kız kardeşin orada mı yaşıyor?
- Kız kardeşin orada çalışıyor mu?
- Kız kardeşin orada mı okuyor?
Lütfen bana senin bir fotoğrafını ver.
Hayatını kurtardım.
Tom asla mesajını Mary'ye vermedi.
Aklınızı açın.
Öneriniz bizim buradaki görüşmemizle alakasız gibi görünüyor.
Yardımınız için teşekkürler, başarılıydım.
Favori pizza malzemen nedir?
Senin hatan.
Hepsi senin yüzünden.
Senin kızın kör mü?
Biz senin hayatını kurtardık.
- Senin en sevdiğin renk hangisidir?
- En sevdiğin renk hangisidir?
- En sevdiğin renk ne?
- Senin en sevdiğin renk nedir?
Ben senin kız arkadaşınla karşılaştım.
Senin ailen biziz.
Bu hayatını kurtarabilir.
- O senin annen mi?
- O annen mi?
- Seçim size kalmış.
- Sen bilirsin.
Mua, ha, ha, ha, ha! Senin ruhun benim olacak!
Öksürmen beni endişelendiriyor.
Ziyaretiniz için teşekkürler.
Mektubunu dün aldım.
Bizim evimiz senin evindir.
- Senin yardımına ihtiyacım olacak.
- Yardımına ihtiyacım olacak.
Etinin üzerine biraz tuz koy.
Senin favori saç rengin nedir?
Korkarım ki senin çevirin aşırı derecede kelimesi kelimesine.
Annen dün öldü.
Ben senin ışığını yansıtan bir ayna gibiyim.
Karın araba sürebilir mi?
Bu senin seçimindi.
Tek bir olay hayatınızı değiştirebilir.
Evini terk et.
Ben senin kızınım.
Mary hâlâ senin kız arkadaşın, değil mi?
Mektubun için çok teşekkür ederim.
- Bu senin bir resmin.
- Bu senin bir fotoğrafın.
Yardımınız için teşekkürler.
Kendi ölümünü ve savunmasızlığını düşünmeye başlıyorsun.