Examples of using "Florestas" in a sentence and their turkish translations:
ve sık ormanların bulunduğu bir yerdir.
Ördekler ormanda yaşamazlar.
Yağmur ormanları korunmalı.
Torunların için ormanlarla ilgilen.
Arjantin ormanlarına gece çöküyor.
Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.
Yağmur ormanlarının tahribi çevremizi etkiliyor.
bu sayede ormanlarda bir sürü çeşit meyve ile karşılaşabiliriz
Tropik yağmur ormanları oksijen üretir karbondioksit tüketir.
Ayılar ormanlarda yaşar ve insanlardan hoşlanmazlar.
Ya da, çok kalabalık olmayan yerlere gitmeye çalışıyorum, ormanda yürümek gibi.
Japonya birçok dağları olan ve neredeyse hiç ormanları olmayan bir adalar grubudur.
Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.