Translation of "Recursos" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Recursos" in a sentence and their turkish translations:

Temos recursos limitados.

Sınırlı kaynaklarımız var.

- Aquele país tem recursos naturais.
- Esse país tem recursos naturais.

O ülke doğal kaynaklara sahip.

Ele tem recursos ilimitados.

Onun sonsuz kaynakları var.

- Este país tem poucos recursos naturais.
- Esse país tem poucos recursos naturais.

Bu ülke birkaç doğal kaynağa sahiptir.

Consumimos todos os recursos naturais.

Bütün doğal kaynakları tükettik.

É melhor utilizarmos nossos recursos naturais.

Doğal kaynaklarımızdan faydalansak iyi olur.

Devemos tentar conservar nossos recursos naturais.

Doğal kaynaklarımızı korumaya çalışmalıyız.

Não devemos gastar nossos recursos energéticos.

Enerji kaynaklarımızı israf etmemeliyiz.

Os recursos naturais não são ilimitados.

Doğal kaynaklar sınırsız değildir.

Esgotaram todos os recursos do país.

Onlar ülkenin tüm kaynaklarını tükettiler.

Porque plantas verdes simbolizam mais recursos naturais.

çünkü yeşil bitkiler genelde kaynak demektir.

Você deve viver dentro de seus recursos.

Kendi imkanlarınla yaşamalısın.

O distrito é abundante em recursos naturais.

Bölge doğal kaynaklar açısından zengindir.

O país é abundante em recursos naturais.

Bu ülke doğal kaynak açısından zengindir.

O país é rico em recursos naturais.

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.

O Japão é pobre em recursos naturais.

Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.

A quem pertencem os recursos da África?

Afrika'nın kaynaklarının sahibi kimdir?

A China é rica em recursos naturais.

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.

Este país é rico em recursos naturais.

Bu ülke doğal kaynaklarca zengindir.

Este país é rico em recursos minerais.

Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.

A Austrália é rica em recursos naturais.

Avustralya doğal kaynaklar bakımından zengindir.

Então vamos falar um pouco sobre recursos técnicos

o zaman teknik özelliklerden biraz bahsedelim

Nosso país precisa desenvolver seus próprios recursos naturais.

Ülkemiz doğal kaynaklarını geliştirmeli.

Dependemos de nações estrangeiras para nossos recursos naturais.

Doğal kaynaklarımız için yabancı milletlere bağımlıyız.

A região é relativamente rica em recursos minerais.

Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.

O Japão não é rico em recursos naturais.

- Japonya doğal kaynakları bakımından zengin değildir.
- Japonya doğal kaynaklarca zengin değildir.

Água, florestas e minerais são recursos naturais importantes.

Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.

Os Estados Unidos são abundantes em recursos naturais.

Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal kaynakları boldur.

Os recursos naturais não são abundantes no Japão.

Japonya'da doğal kaynaklar bol değildir.

O país tem recursos, mas não sabe explorá-los.

Ülkenin kaynakları var ama bunları nasıl kullanacağını bilmiyor.

Quando seus recursos são limitados, você deve priorizá-los.

Kaynaklarınız sınırlı olduğunda öncelik sıralaması yapmanız gerekir.

Em resumo, não termina com a contagem de recursos diferentes

yani kısacası farklı özellikler saymakla bitmez

Dê uma olhada no número de recursos dê uma olhada nos artigos

kaynak sayısına bir bakın yazılara bir bakın

Os recursos do relógio de pulso que eles usam são mais altos

Kullandıkları kol saatindeki özellikler daha yüksek

É uma vergonha o modo com que os recursos naturais são desperdiçados.

It's a shame the way natural resources are wasted.

Tivemos de obter os recursos económicos necessários para a nossa luta, de cometer crimes.

Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.

E tudo isto é conseguido sem recursos naturais e sem comprometer os direitos humanos

doğal kaynaklar yokken ve insan haklarını ya da demokrasiyi ihlal etmeden oluşuyor.

- Alô, esse é o departamento de pessoal?
- Oi, esse é o departamento de recursos humanos?

Merhaba, bu personel bölümü mü?

Como acontece sempre em VisualPolitik, o que faz um país rico não são os seus recursos naturais

VisualPolitik'te her zaman dediğimiz gibi bir ülkeyi zengin yapan doğal kaynakları ya da şans

Toda pessoa, como membro da sociedade, tem direito à segurança social e à realização, pelo esforço nacional, pela cooperação internacional e de acordo com a organização e recursos de cada Estado, dos direitos econômicos, sociais e culturais indispensáveis à sua dignidade e ao livre desenvolvimento da sua personalidade.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.