Examples of using "Dito" in a sentence and their turkish translations:
söylemişti bile çoktan
güvene ihtiyacımız var.
Evet demek istedim.
Öyle söylediğime pişmanım.
Ne söylendiğini duydum.
Doğruyu söyleyebilirdin.
Bir şey söyleyebilirdin.
verelim kullansınlar programı demiş
Çok daha erken söylemeliydin.
Onu söylememeliydim.
O öyle söylemiş olabilir.
Tom "teşekkür ederim" demeliydi.
Tom hayır diyebilirdi.
Ben bir şey söylerdim.
Hayır diyebilirdiniz.
- Evet derdim.
- Ben evet derdim.
Hayır derdim.
Bana söylemeliydin.
Onlara ne söylerdin?
Tom onu söylememeliydi.
Bunu söylemiş olamaz.
- Sana söylediğime pişmanım.
- Sana söylediğim şeyden dolayı pişmanım.
Bu atasözü aniden popüler oldu.
Evde kalmak üzücü.
Bir şey söylememeliydim.
Yani bunu ifade edebiliyorsun.
Bunu söylememeliydin.
Onu söylemiş olamaz.
Ben bunu öyle söylemezdim.
- Ben onu daha iyi söyleyemezdim.
- Daha iyi söyleyemezdim.
Keşke onu söylememiş olsaydım.
Tom böyle bir şey söylediğini yalanladı.
Ben aynı şeyi söylüyorum.
Onu söylememem gerekiyordu.
bu adam zamanında şunu da söylemişti
Ve çevremiz tarafından böyle söyleniyorsa
Onu bana daha önce söylemeliydin.
O, ona söylenilmiş olanı yaptı.
Tom kendine söyleneni yaptı.
Tom'a söylendiğini sandım.
Bunu söylemiş olması imkansız.
Ben fikrimi bildirdim.
- Hepsi bu.
- Buraya kadarmış.
Ben bunu o şekilde söylemezdim.
Belki Tom'a söylemeliydim.
Tom gerçeği söylemiyor olabilir.
Tom'un şu ana kadar onu söylediğinden şüpheliyim.
Tom bana daha erken söyleyebilirdi.
Ailenize söylemeliydiniz.
Tom gerçeği söyleyebilirdi.
Sanırım evet demeliydik.
Söylendi geoit dedi bitti daha da tartışmam
Fakat televizyonda ne anlatılıyor
- Böyle söylediğimi hatırlamıyorum.
- Öyle dediğimi anımsamıyorum.
- Tom'a gerçeği söylemem gerekirdi.
- Tom'a gerçeği söylemeliydim.
- Tom'a gerçeği söylemem lazımdı.
Onu sana söylediğim için gerçekten üzgünüm.
Keşke onu daha önce söyleseydin.
Bir şey söylememene şaşırdım.
Tom'un bir şey dememesine şaşırdım.
Bunu söylediğinde benim için bir iyilik yaptın.
Ben söylenmesi gerekeni söyledim.
O, yapacağını söylediği gibi yaptı.
Tom onu söylediğini hatırlamıyor.
Keşke onu partide söylemeseydim.
Bunu Tom'a hiç söylememeliydim.
O, öylesine aptal bir şey söylemiş olamaz.
Tom'un pilot olduğunu söylediğini sanıyordum.
Söylememeyi istediğim bazı şeyler söyledim.
Bilseydin bana söylerdin, değil mi?
Sana daha önce söylemeliydim.
Haberi bilseydim, sana söylerdim.
John denildiği gibi evde kaldı.
Tom, söylenileni duyamadı.
Keşke bize daha önce bir şey söyleseydin.
Onun söylediği tarafından dehşete kapıldım.
Şüpheliye kasabadan ayrılmaması söylendi.
Bilseydin bana söylerdin, değil mi?
Gitmek istemediysen bir şey söylemeliydin.
Konuşulmayacak kadar aptalca olan bir şey şarkı şeklinde söylenir.
Tom'a söylemen gerektiğini düşünmüyor musun?
Diyebilirdi ki: "Bu mükemmel bir buluş çocuklar,
Tom'a daha önce buraya bir daha gelmemesi zaten söylendi.
Buraya gelmemeni sana söylediğimi düşündüm.
- Hiçbir şey söylememem onu kızdırdı.
- Hiçbir şey söylemedim; bu da onu kızdırdı.
Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, " teşekkür ederim" diyebilirdin.
Söyleyecek bir şey yok.
O başka bir şekilde ifade edilebilir mi?
Eğer o bana gerçeği söyleseydi onu affederdim.
Köpek ne söylediğimi anlamış gibi havladı.
Bunu nasıl yapacağını bilmediğini bana söylemeliydin.
Bir kişinin alkol sorunlarının olduğunu ne zaman söyleyebiliriz.
gördünüz mü? Bize yıllardır anlatılan İslamiyet bu!
Tom sarhoştu ve yapamayacağı bazı şeyler söyledi.