Examples of using "Delas" in a sentence and their turkish translations:
Çoğu çocuktu.
Bir tanesi çok ciddiydi.
Onların elleri soğuktu.
Annem onların bir kız kardeşidir.
Onlara ihtiyacım yok.
Bizim onlara ihtiyacımız var.
Onlardan kurtul.
Tom onlarla ilgilendi.
Onlara ihtiyacın var mı?
Onları seviyor musun?
İlgilenmek zorunda olduğumuz ailelerimiz var.
Tom onları seviyor.
Kimin onlara ihtiyacı var?
Onun gözleri neşeyle parıldıyor.
Onlarla kendim ilgileneceğim.
- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
Onları özleyeceğim.
Onları bu kadar sevmiyorum.
Şu kitap onların.
Onları hatırlıyor musun?
Onların hiçbiri orada değildi.
Onlardan üçü Kanadalıydı.
Onların görüşü önemli mi?
Onların parası bitti.
Onları hatırlıyorum.
Onlardan hiçbiri Fransızca bilmiyor.
Onları sevmiyoruz ki.
Onları hatırlamıyor musun?
Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.
Onların giysileri maviydi, bizimkilerse beyaz.
Sayılar kapılarda veya kapıların yanında.
Bunlardan birine yakalanırsanız işiniz biter!
veya haber akışlarına gelen şeyler için de.
Onların adını kimse bilmiyor.
Onların evini seviyorum.
Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
Onlara artık ihtiyacım yok.
Onların adları ne?
Hâlâ onlarla arkadaş mısın?
Yasalar insanları kendilerinden korumak için vardır.
Onlarla çok gurur duyuyorum.
Onları biraz seviyordum.
Sen onu onlardan ne zaman satın aldın?
Onlardan uzak durmamız gerekiyor.
Gerçekten onları özlüyorum.
Onların çoğu Kanadalı.
Yaklaşık olarak onlardan otuzuna sahibim.
Onların kekleri iyidir.
Bir yıldızda yaşayabilseydin hangisini seçerdin?
"O kız nereli?" "Hangisi?" "Sarışın olan." "İsveçli."
Bazıları oldukça büyük ve ağır olur ve hızlıca yere düşerler;
Tom bir sürü öneriler yaptı ama onlardan hiçbiri çok iyi değildi.
Birçok yabancı dili okurum ama herhangi birini konuşmam.
Tom birçok öneri verdi ama ben onlardan hiçbirisini beğenmedim.
Şimdi onların yolundan çekilmemiz gerekiyor.
- O bizim değil, onların problemi.
- O onların sorunu, bizim değil.
Onların mahremiyetine saygı duymalısın.
Bu onların hakkı.
Onlardan hiçbiri Fransızca bilmiyor.
Onların evi yeniden yapılandırılıyor.
Biz onların adlarını bile bilmiyorduk.
Sen onların annesi değil misin?
Bu ağaca ne denilir bilmiyorum, ama buralarda onlardan çok fazla var.
İlimizde birçok yetenekli insan var, ama Tom bunlardan biri değildir.
Tom iki dil biliyor, ama ikisini de anadil düzeyinde konuşamıyor.
Onun eserlerini onlarınkiyle karşılaştırmaya çalışalım.
Onlardan bazıları biraz aşırı olmasına rağmen fikirlerimi kaybetmek istemiyorum.
Onların gemisi hâlâ limanda.
Birçok yabancı dilden az biraz anlarım, ama hiçbirinde akıcı değilim.
İnsanlara cinsiyetlerine göre farklı muamele yapmamalısın.
On kişiydik ve birkaç gün içinde 2.000 tane yakaladık.
Onların çoğu bize karşı naziktiler.
Seni çok özlüyorum.
Son zamanlarda, İsrail ve İran'ın ortak çok az şeyi var fakat Esperanto onlardan biridir.
Onların yeni plaklarını birlikte dinleyeceğiz.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.
Bütün sırları gözler önüne serildi.
Biz başkalarından şüphe ettikçe, onlar bizden daha çok şüphe edecektir.
Onlar amaçlarına ulaştılar.
Onlar mülklerini kaybettiler.
Onların bütün çabaları boşunaydı.
Onlar asla ülkelerine geri dönmediler.
Tom'un bir ablası, Mary ve iki küçük kız kardeşi var ama onların isimlerini hatırlayamıyorum.
Onlar hedefine ulaştı.
Bu iki resme bakabilir misin ve bana hangisinin daha iyi olduğunu söyleyebilir misin?
Onlar hakkında çok az şey biliyoruz.