Translation of "Coberta" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Coberta" in a sentence and their turkish translations:

A mesa estava coberta de poeira.

Tablo tozla kaplıydı.

A montanha está coberta de neve.

- Dağ kar ile kaplı.
- Dağ, kar ile kaplı.

A máquina estava coberta de poeira.

Makine tozla kaplıydı.

Você pode me trazer uma coberta?

Bana bir battaniye getirir misin?

A carteira está coberta de poeira.

- Sıra tozla kaplı.
- Masa tozla kaplı.

A estrada estava coberta de gelo.

Yol buzluydu.

A mobília estava coberta de pó.

Mobilya toz kaplıydı.

Olhe essa montanha coberta pela neve.

- Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Karla kaplı şu dağa bak.

A montanha estava coberta de neve.

Dağ karla kaplıydı.

A cidade toda está coberta de neve.

Bütün şehir karla kaplı.

Vê a tarântula? Está totalmente coberta de areia.

Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.

A minha toalha está coberta por formigas vermelhas!

Benim havlum kırmızı karıncalarla kaplı!

- A parte superior da montanha está coberta de neve.
- A parte de cima da montanha está coberta de neve.

Dağın üst kısmı karla kaplıdır.

Podemos dizer que Hagia Sophia está quase coberta de mármore.

Ayasofya neredeyse mermer ile kaplı diyebiliriz

A escada-de-mão estava coberta de pó e ferrugem.

Merdiven toz ve pas ile kaplıydı.

Você pode me trazer um travesseiro e uma coberta, por favor?

Bana bir yastık ve battaniye getirebilir misiniz, lütfen?

Yuriko, uma estudante de pós-graduação em biologia marinha, adormeceu em um aquário e acordou coberta de polvos e estrelas marinhas.

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.