Translation of "Caminhada" in Turkish

Acompanhei-a numa caminhada.

Bir yürüyüşte ona eşlik ettim.

Devemos cancelar a caminhada.

Yürüyüşü iptal etmeliyiz.

Nós fazemos caminhada juntos.

Birlikte koşarız.

É uma caminhada curta.

O kısa bir yürüyüş.

Eu quero dar uma caminhada.

Yürüyüşe çıkmak istiyorum.

Nós temos uma longa caminhada.

Bizim uzun bir yürüyüşümüz var.

Podemos acompanhá-lo em sua caminhada?

Yürüyüşünüzde size eşlik edebilir miyiz?

Eu dou uma caminhada toda manhã.

Her sabah yürüyüşe çıkarım.

Eu acho legal dar uma caminhada.

Ben bir yürüyüşe gitmenin eğlenceli olduğunu düşünüyorum.

Eu vou dar uma pequena caminhada.

Küçük bir yürüyüşe çıkacağım.

Posso acompanhá-lo em sua caminhada?

Yürüyüşünüzde size eşlik edebilir miyim.

Eu faço caminhada quase todos os dias.

Neredeyse her gün koşarım.

Meu pai faz caminhada todos os dias.

Babam her gün yürüyüşe çıkıyor.

Eu estava completamente exausto após a caminhada.

Ben yürüyüşten sonra tamamen bitkin düştüm.

É só uma caminhada de dez minutos.

Sadece bir on dakikalık yürüyüş mesafesindedir.

Fui dar uma caminhada de manhã cedo.

Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.

Sami acaba de fazer uma longa caminhada.

Sami az önce uzun bir yürüyüşü bitirdi.

Uma pequena caminhada me levou até o lago.

Kısa bir yürüyüş beni göle getirdi.

Nós fizemos uma caminhada ao longo do rio.

Nehir boyunca bir yürüyüş yaptık.

A chuva nos impediu de dar uma caminhada.

Yağmur yürüyüş yapmamızı engelledi.

Poucos minutos de caminhada o trouxeram ao zoológico.

Birkaç dakikalık yürüyüş onu hayvanat bahçesine getirdi.

E, às vezes, só precisamos dar uma caminhada.

Ve bazen de yürüyüşe çıkmaya ihtiyacımız var.

Então, vamos começar com sair para uma caminhada.

Yürüyüşe çıkmakla başlayalım.

O meu pai faz uma caminhada todo dia.

Babam her gün yürüyüş yapar.

Eu sinto fome depois de uma longa caminhada.

Uzun bir yürüyüşten sonra aç hissederim.

- Eu dei uma caminhada.
- Eu dei uma volta.

Ben bir yürüyüş yaptım.

Nós temos uma longa caminhada à nossa frente.

Önümüzde uzun bir yürüyüşümüz var.

A tempestade me impediu de sair para uma caminhada.

Fırtına yürüyüş için dışarı çıkmamı engelledi.

O homem velho está dando uma caminhada no parque.

Yaşlı adam parkta yürüyüş yapıyor.

Depois do café-da-manhã fomos fazer uma caminhada.

Kahvaltıdan sonra yürüyüş için dışarı çıktık.

São quinze minutos de caminhada daqui até o campus.

Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.

Uma caminhada de cinco minutos nos trouxe para o parque.

Yürüyerek beş dakikada parka vardık.

- Vamos sair para caminhar.
- Vamos sair para dar uma caminhada.

Yürüyüşe gidelim.

Nós chegamos no museu depois de 10 minutos de caminhada.

Biz on dakikalık bir yürüyüşten sonra müzeye vardık.

Que tal sairmos para dar uma caminhada após o jantar?

Akşam yemeğinden sonra bir yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?

Não há nada melhor do que fazer uma boa caminhada.

Güzel bir yürüyüş yapmaktan daha iyi bir şey yoktur.

Depois que parou de chover, ele saiu para dar uma caminhada.

- Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
- Yağmur durduğundan dolayı, yürüyüş için dışarı çıktı.

Ele disse que faz uma caminhada no parque todas as manhãs.

O, her sabah parkta yürüdüğünü söyledi.

Depois que parou de chover, ela saiu para dar uma caminhada.

Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.

- Vamos caminhar no parque.
- Nós vamos caminhar no parque.
- Vamos dar uma caminhada no parque.

Biz parkta yürüyüşe gidiyoruz.

- Ela gosta de fazer caminhada sozinha.
- Ela gosta de andar sozinha.
- Ela gosta de passear sozinha.

- Yalnız yürümeyi sever.
- O yalnız yürümekten hoşlanır.

- É uma caminhada de cinco minutos até a biblioteca.
- São cinco minutos a pé até a biblioteca.

Kütüphane beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.

- Eu dei um passeio no parque.
- Eu fiz uma caminhada no parque.
- Eu fui caminhar no parque.

Parkta yürüyüş yaptım.

- Eu gostaria de dar uma caminhada.
- Eu gostaria de dar uma volta.
- Eu gostaria de dar um passeio.

Yürüyüşe çıkmak istiyorum.

- Eu saio para caminhar quase todas as manhãs antes de tomar café.
- Quase todas as manhãs, eu dou uma caminhada antes do café da manhã.

Neredeyse her sabah kahvaltıdan önce yürürüm.