Translation of "Cancelar" in Turkish

- Cancelarei.
- Vou cancelar.

İptal edeceğim.

Você pode cancelar?

İptal eder misin?

Devo cancelar a chamada?

Çağrıyı iptal etmeme gerek var mı?

Devemos cancelar a caminhada.

Yürüyüşü iptal etmeliyiz.

- Eu devo cancelar nosso compromisso.
- Eu devo cancelar o nosso compromisso.

Randevumuzu iptal etmek zorundayız.

Você deveria cancelar a reunião.

Toplantıyı iptal etmelisin.

Não há nada para cancelar.

İptal edecek bir şey yok.

Eu vou cancelar a reunião.

Toplantıyı iptal edeceğim.

Jack decidiu cancelar as reservas.

Jack rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.

Nós precisamos cancelar o encontro.

Toplantıyı iptal etmemiz gerekiyor.

Tom precisa cancelar o voo dele.

Tom'un uçuşunu iptal etmesi gerekiyor.

Você não pode cancelar a reunião.

Toplantıyı iptal edemezsin.

Eu tive de cancelar a reunião.

Toplantıyı iptal etmek zorunda kaldım.

Tom teve de cancelar sua viagem.

Tom gezisini iptal etmek zorunda kaldı.

- Nós temos que cancelar a nossa viagem para Boston.
- Nós temos de cancelar a nossa viagem para Boston.
- Temos que cancelar a nossa viagem para Boston.
- Temos de cancelar a nossa viagem para Boston.

Boston'a yolculuğumuzu iptal etmek zorundayız.

Vamos ver se conseguimos cancelar a reunião.

Toplantıyı iptal edebilip edemeyeceğimizi görelim.

Gostaria de cancelar a reunião de amanhã.

Yarınki toplantıyı iptal etmek istiyorum.

Temos que cancelar a nossa viagem ao Japão.

Japonya'ya seyahatimizi iptal etmeliyiz.

Eu vou ter que cancelar o meu compromisso.

Randevumu iptal etmek zorunda kalacağım.

Eu tive dificuldade tentando persuadi-lo a cancelar a viagem.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

- Tenho certeza de que o Tom não vai cancelar a reunião.
- Eu tenho certeza de que o Tom não vai cancelar a reunião.

Tom'un toplantıyı iptal etmeyeceğinden oldukça eminim.

Tom e Mary tiveram que cancelar a viagem deles para a Austrália.

Tom ve Mary Avustralya gezilerini iptal etmek zorunda kaldılar.

Sinto muito ter que cancelar nosso encontro de vinte e sete de fevereiro.

Çok üzgünüm ama 27 şubattaki randevumuzu iptal etmek zorundayım.