Examples of using "Devemos" in a sentence and their turkish translations:
Geri gitmemiz gerekiyor mu?
Onu bulmalıyız.
Bir öğle yemeği yemeli miyiz?
Denemeliyiz.
Yakında duralım mı?
Biz yeni bir başlangıç yapmalıyız.
Dikkatli olmalıyız.
Sipariş verelim mi?
Hazırlanmak zorundayız.
- Onlara yardım etmek zorundayız.
- Onlara yardım etmeliyiz.
Biz pes etmemeliyiz.
Korku tellallığından kaçınmalıyız.
Çabuk hareket etmemiz gerekiyor.
Biz hemen başlamalıyız.
Gülümsemeliyiz.
“Düzenlemeleri yapmamız lazım.
Nerede buluşmalıyız?
Gemiyi terk etmeliyiz.
Burada güvende olmamız gerekir.
Biz gerçeklerle yüzleşmek zorundayız.
Sinemaya gidelim mi?
Vergiyi ödemeliyiz.
Başlayalım mı?
Çocuklarımızı korumalıyız.
Biz özel konuşmalıyız.
Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
Neden yardım etmeliyiz?
Ne borçluyuz?
- Diğerlerine saygı gösteremeliyiz.
- Başkalarına saygı duymalıyız.
Birlikte olmamız gerekmiyor.
Onun emirlerini yerine getirmeliyiz.
Kuralları değiştirmeliyiz.
- Tom'a çok şey borçluyuz.
- Tom'a çok borçluyuz.
Kendimize bakmalıyız.
Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.
Ne yapmamız gerektiğini biliyorum.
Ben tekrar denememiz gerektiğini düşünüyorum.
Sağlığımıza dikkat etmeliyiz.
kesinlikle merdiven boşluklarına çıkmamalıyız
mutfakta kesinlikle bulunmamalıyız
Sözümüzü unutmamalıyız.
Biri kendi ana dilini sevmeli.
Yağmur yağarsa ne yapmalıyız?
Sabırsızlanmamalıyız.
Neden umursamalıyız?
- Biz umudu kaybetmemeliyiz.
- Umudumuzu kaybetmememiz gerekir.
Biz ikisini asla karıştırmamalıyız.
Onların talimatlarına uymalıyız.
Gerçekten konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.
Size hiçbir şey borçlu değiliz.
Biz bir hata yapmış olmalıyız.
İçeri girmemiz gerektiğini düşünüyor musun?
Yarın nerede buluşalım?
Neden yer almalıyız?
Maske takmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bundan sonra ne yapmalıyız?
Sizi burada bekleyelim mi?
Sonuna kadar dayanacağız.
Onun için hazır olmak zorundayız.
Bu sorunları nasıl düzeltmemiz gerekir?
Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız.
Sanırım bir karar vermeliyiz.
Tom’un yolundan çıkmalıyız.
Bir şey yapmalıyız.
Bu, geceyi geçirmek için yeterli olacaktır.
Doğal kaynaklarımızı korumaya çalışmalıyız.
Doğruyu yanlıştan ayırt etmek zorundayız.
Enerji kaynaklarımızı israf etmemeliyiz.
Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız.
Sanırım tekrar denemeliyiz.
Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.
Nerede ve ne zaman buluşacağız?
Çevreyi korumaya çalışmalıyız.
Biz çalışmak zorundayız.
Bunu yapmak zorunda olduğumuzu sanmıyorum.
Öğleye kadar orada olmalıyız.
- Onu kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Onu itiraf etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Bence onu itiraf etmeliyiz.
Şimdi ne yapmamız gerek, Tom?
Boston'a birlikte gitmeliyiz.
Senin ve benim beraber kalmamız gerek.
Senin ve benim birlikte ders çalışmamız gerek.
- Tüm seçenekleri düşünmeliyiz.
- Bütün seçenekleri göz önüne almalıyız.
Derhal polisle temasa geçmeliyiz.
Bu otelde kalmamız gerektiğini sanmıyorum.
Sanki hiç incinmemişiz gibi sevmemiz gerekir.
Onu bulmak zorundayız.
ayaktaysak mutlaka ama mutlaka yere çökmeliyiz
Artık inançsızlıktan bence vazgeçmeliyiz
Çevreyi kirlilikten kurtarmalıyız.
Sanırım fiyatı azaltmalıyız.
Her gün İngilizce çalışmalıyız.
İçeri girmeliyiz.
Dişlerimizi her zaman temiz tutmalıyız.
Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı geliştirmeliyiz.
Biz İngilizce öğrenimi yapmalıyız.
Trafik kazalarına karşı önlem almamız gerek.
Genetik mühendisliğini insanlar üzerinde kullanmalı mıyız?
Bütün bunlarla ne yapmamız gerekir?