Examples of using "Adiar" in a sentence and their turkish translations:
Kutlamayı ertelememiz gerek.
Akşam yemeğini erteleyelim.
Seyahati erteleyebilir miyiz?
Toplantıyı erteleyemeyiz.
Oyunu ertelemek zorunda kalacağız.
Tom toplantıyı ertelemeye karar verdi.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Gelecek haftaya kadar erteleyelim.
Toplantımızı ertelemek istemedim.
Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.
Toplantıyı ertelemek sorun değil.
Toplantıyı gelecek pazara ertelemeye karar verdik.
Boston'a yolculuğunu ertelemeyi düşünmek isteyebilirsin.
Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu.
Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.
Tom sınıf arkadaşlarını dansı erteleme hakkındaki fikirlerini değiştirmeleri için ikna edemedi.
Mayıs ayında evlenecektik ancak evliliği Haziran ayına kadar ertelemek zorunda kaldık.