Examples of using "Compromisso" in a sentence and their turkish translations:
Bir randevum var.
O bir tavizdi.
- Randevun var mı?
- Randevunuz var mı?
Bir randevum var.
Randevumuzu iptal etmek zorundayız.
adanmışlığımız devam edecek.
Taahhüt istiyorsun, değil mi?
Çift, nişanlarını bozdu.
Makul bir uzlaşma gibi görünüyordu.
Ne yazık ki başka sözüm vardı.
Ne yazık ki bir sözüm var.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Bağlılık sürmeli,
Onunla bu gece randevum var.
Tom randevuya gelmedi.
Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.
Doktorla bir randevusu vardı.
Üzgünüm, benim zaten başka bir sözüm var.
Randevun saat kaçta?
Randevun saat kaçtaydı?
Biri, tam bağlılık. Devam edin...
Uzlaşmaktan başka seçeneğimiz yok.
Altıda onunla bir randevum var.
Yarın amcamla bir randevum var.
Randevumu iptal etmek zorunda kalacağım.
Bir randevuya her zaman zamanında varır.
Tom'un Mary ile 2.30'da bir randevusu var.
Yani mücadele ve kendini adama devam ediyor demek istedi.
Geç kalmak istemediğim bir randevum var.
kendini adamışlık ve ideallerine uygun bir hayat sürmesi gibi sebepler
Brezilya, geçmişe bağlılık göstermeyen genç bir ülkedir.
Saat üçte bir randevum var.
Randevum 2.30'da.
Ben randevuyu unuttuğumda bana çok kızmıştı.
Saat 2.30'da buluşmam vardı ama trafiğe yakalandım ve oraya vaktinde varamadım.
O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.
Üzgünüm, ama şimdi gitmek zorundayım.Bir saat içinde bir randevum var.Lütfen eve vardığımda beni tekrar aramayı unutmayın.