Examples of using "Spokoju" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a bir mola verin.
Yavru, güven içinde beslenebilir.
O, "Beni rahat bırak" dedi.
Burada barış içinde yaşayabiliriz.
Ailemi yalnız bırak.
İstediğim biraz huzur ve sessizlik.
- Beni yalnız bırakabilir misin?
- Beni yalnız bırakır mısın?
Burada barış içinde yaşayabilecektim.
üzerinizde daha çok etki yapacaktır.
Benim kameramı yalnız bırakın.
Tom'u yalnız bırak dedim.
Ailemi yalnız bırakmanı istiyorum.
Beni yalnız bırak!
Sana Tom'u yalnız bırakmanı rica ettim.
Onlar bizi yalnız bırakmayacak.
Beni rahat bırak!
Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.
Rahat bıraksana beni! Görmüyor musun meşgulüm.
Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.
- İstediğini aldın. Şimdi beni yalnız bırak.
- İstediğini elde ettin. Şimdi beni yalnız bırak.
- İstediğini elde ettin. Şimdi beni rahat bırak.
Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.