Examples of using "Trochę" in a sentence and their turkish translations:
Ben biraz açtım.
Oldukça kötü kokuyor!
Biraz acıtacak ama çok değil.
Biraz dinlen.
Bir dene.
Biraz dinlenin.
- Tom, hafif çatlaktır.
- Tom biraz kaçıktır.
Biraz daha fazla işbirliği bekliyordum.
Dışarı her seferinde hafif makyaj
Tamam, bu biraz enerji verecektir.
Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!
Kabukları soyalım.
Bazen bana söylense de
Lütfen teybi biraz kısın.
Biraz gerginim.
Onu biraz tanıyorum.
Biraz süt ilave et.
Benim biraz şekere ihtiyacım var.
Hiç suyun var mı?
Biraz boş zamanım var.
Oldukça meşguldüm.
Biraz kahveye ihtiyacım var.
O biraz utangaç.
Biz biraz meşguldük.
Biraz suya ihtiyacın var mı?
Biraz paraya ihtiyacın var mı?
İşte biraz su.
Biraz daha sessiz, lütfen.
- Bugün biraz soğuk.
- Bugün hava biraz soğuk.
- Biraz param var.
- Benim biraz param var.
Biraz çaya ihtiyacım var.
Ben biraz geç kaldım.
Ben biraz patates cipsi yedim.
Biraz sorun oldu.
Biraz başım dönüyor.
Bu biraz umutsuz.
Ben biraz para istiyorum.
Biraz paran var mı?
Biraz yorgunum.
Bugün biraz rüzgar var.
Biraz zamana ihtiyacım var.
Biraz utangacım.
Onların birkaç tane vardı.
Biraz kuru üzüm ister misin?
Biraz burbon ister misin?
Biraz su ister misin?
Kendimi biraz kırgın hissediyorum.
Ben biraz korkuyorum.
Biraz utangacım.
Biraz peynir yedim.
Bazı Fransızca kitaplarına sahibim.
Hindistan'da biraz zaman geçirdim.
Tom'a biraz zaman vermelisin.
Ve şimdi konuyu daha kapsamlı bir noktaya getireceğim.
Ama oldukça çılgın bir yer, değil mi?
Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
Bu oldukça... Kıllıydı!
Biraz sürtünme sağlayacak.
biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.
Biraz dinlensen iyi olur.
Biraz para bozdurmak istiyorum.
O biraz para istedi.
O, biraz İngilizce konuşur.
Onun biraz parası var.
Ben biraz Almanca konuşurum.
- Fazla üstüme gelme.
- Fazla yüklenme bana.
- Üstüme varma.
Arkadaşıma biraz para ödünç verdim.
Tom biraz gergin.
Bana biraz daha ver.
Bu patates kızartmasından biraz ister misin?
O biraz utangaç.
Bak, ben biraz meşgulüm.
Biz burada biraz meşgulüz.
Şu anda oldukça meşgulüm.
Tom biraz şaşırdı.
Bana biraz kahve yap.
Daha iyi hissediyor musun?
Bana biraz bira ver.
Biriktirilmiş biraz param var.
Biraz hava almalıyım.
Biraz Fransızca konuşurum.
Biraz Fransızca bilirsin, değil mi?
Ben biraz Almanca anlıyorum.
Biraz acıkmaya başladım.
Tom'a biraz zaman ver.
Biraz daha yavaş yürümek istiyorum.
Biraz eğlenmeyi hak ediyoruz.
Gerçekten biraz para kazanmak istiyor musun?
Bu biraz iğrenç.
Tom biraz eksantrik.
Hâlâ biraz yardıma ihtiyacım var.
Tom'un biraz yardıma ihtiyacı var.